| Karanlığın içinden fısıldadı. komplo, aldatma ve ahlaki kargaşanın hikayesi bu soruyla başlar. | TED | همسَ في الظلام، كان هذا السؤال بداية حكاية من التآمر والخداع والإلتباس الأخلاقي. |
| komplo kurmak... ve Başkan John F. Kennedy'yi öldürme amacıyla başkalarıyla anlaşma yapmak... suçundan tutuklandınız. | Open Subtitles | أنت مقبوض عليك بتهمة التآمر والدخول في اتفاق مع آخرين لغرض قتل الرئيس جون كينيدي |
| Bir kamyon dolusu suçla itham edilecekler cinayet, komplo, uygunsuz davranışta bulunma. | Open Subtitles | سيتم اتهامهما بأشياء كثيرة القتل، التآمر و السلوك السئ |
| Bu sebeple, terörist bir gruba maddi destek sağlamak komplosu ile mahkum oldu. | TED | وبسبب ذلك، تمت إدانته بتهمة التآمر لتوفيير الدعم المادي لمجموعة إرهابية. |
| Cadılar bütün vakitlerini çocukları öldürme planları ile geçirirler. | Open Subtitles | الساحرات يقضون وقتهم في التآمر لقتل الأطفال. |
| Meclisin dışına uzanan dev boyutlu bir komplo ekibi kurmadan bu kayıtları yok etmek imkansızdır. | Open Subtitles | من المستحيل مسحة بدون التآمر على أبعد المستويات بعيدا جدا خارج الكيريا |
| komplo, şantajcılık, delil üzerinde değişiklik yapma düzenbazlık, hırsızlık, büyük ve küçük çapta hırsızlık... | Open Subtitles | التآمر, الابتزاز, العبث الاحتيال, السرقة ,سرقة عظمى سرقة صغرى |
| Biliyormusun,Onun bir çeşit komplo teorisi manyağı olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | كنت أظنه في البداية واحد من مجانين نظرية التآمر |
| Kendi müvekkilime komplo kurmamı mı söylüyorsun? Bunun için hapse girmez misin? | Open Subtitles | تطلب مني التآمر على موكلي أليس بإمكانك الذهاب للسجن لهذا السبب؟ |
| komplo, mafya, CIA... | Open Subtitles | سمعنا عن التآمر والمافيا ووكالة المخابرات المركزية |
| Bir daha bu dümeni çevirirseniz ikinizi de tutuklarım komplo, hilekarlık ve yalan beyandan-- Anladınız mı? | Open Subtitles | مارسا هذا الغش مجدداً وأقسم بأنّي سأعتقلكما بتهم التآمر والاحتيال والإساءة إلى العملاء |
| Hisse sahtekarlığı, komplo ve muhtemel adam öldürme. | Open Subtitles | الاحتيال بالأوراق المالية، التآمر وغالباً القتل غير متعمد |
| Davalı birinci dereceden komplo suçundan suçsuz bulunmuştur. | Open Subtitles | بناءً على التآمر من الدرجة الأولى، فإنّ المتهمة ليست مذنبة. |
| Cinayet amaçlı komplo kurma suçundan kanıt yetersizliğinden dolayı yargılanmayacaksınız. | Open Subtitles | على ضوء التآمر وقتل شاهد الحماية على أرضية أدلة غير كافية لن يكون هناك تهم هذه المرة |
| Komiser Denton'a yasal süreç işlerken sorulmaması gereken cinayet amaçlı komplo kurma suçuyla ilgili sorular soruyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تطرحون عليها أسئل تتعلق بتهمة التآمر على القتل أسئلة بالتحديد خارج نطاق القانون |
| Elimde, sahip oldukların, tedarikçilerin ve bir başsavcıya kurduğun rüşvet komplosu var! | Open Subtitles | لديّ الحيازة، التمويل، التآمر رشوة رجال الشرطة |
| Silah kaçakcılığı, ayaklanma planları hakkında. | Open Subtitles | التجاره بالاسلحه , التآمر بالانتفاضات |
| Balayı için, entrika ve maceradan daha iyi ne olabilir ki? | Open Subtitles | وما أفضل طريقة لقضاء شهر العسل من بعض التآمر والمغامرة؟ |
| Majestelerinin konağına suikast girişiminde bulunuyorlar. | Open Subtitles | يقومان بقيادة سحب نظاميهما نحو الجنوب ويعملان على التآمر على قصر جلالتكم |
| Yönetimi devirmek için planlanan, komploya katılmaktan 12 yıl yedi. | Open Subtitles | وحكم عليه بالسجن مدة 12 عاما بتهمة التآمر ضد القوى النظامية للدولة |
| Matt Haley, Jack Anderson'ı öldürmeye azmettirmek ... ve planlamaktan tutuklusun. | Open Subtitles | مات هيلي" أنت رهن الاعتقال بتهمة التآمر.. ومحاولة قتل "جاك أندرسون". |
| Hukuk cephesinde, Clay Shaw'u işbirliğinden dolayı mahkum ettirmeyi amaçlıyoruz. | Open Subtitles | في محكمة القانون نأمل أن ندين كلاي شو بتهمة التآمر |