| Baban onu Sigorta işine sokardı şimdi mutlu bir yaşam sürerdiniz. | Open Subtitles | أبوكي كان سيضعه في أعمال التأمينات وأنتي ستعيشين حياة رائعه الآن |
| Sigorta müfettişleri kundakçılık demeli, ...kocaman harflerle yaz." | Open Subtitles | التزم بالبساطة. يجب أن يبدو الأمر كحريق مفتعل في نظر محققي التأمينات. بوضوح تام. |
| Basit olacak. Sigorta müfettişi "kundaklama" yazısını okumalı yaklaşık iki metre yüksekliğinde büyük harflerle. | Open Subtitles | ببساطة، يجب أن يبدو الأمر كحريق مفتعل في نظر محققي التأمينات. |
| Basit olacak. Sigorta müfettişi "kundaklama" yazısını okumalı yaklaşık iki metre yüksekliğinde büyük harflerle. | Open Subtitles | ببساطة، يجب أن يبدو الأمر كحريق مفتعل في نظر محققي التأمينات. |
| Bu olayın tekrarlanmayacağına dair güvence olarak bana ve bu komiteye ne verebilir siniz? | Open Subtitles | ماهى التأمينات التى يُمْكِنُ أَنْ تَعطينى اياها وهذه اللجنةِ بِأَنَّ هذا الحدثِ لَنْ يَحْدثَ ثانيةً؟ |
| Haberalma, bu öldürülen sigortacıyla onların bir ilgisinin olabileceğini bildirdi. | Open Subtitles | المخابرات أعلمتني أنها ستكون متواصلة جيداً بمقتل موظف التأمينات في... |
| Sigorta işine girmek istemiyordu. | Open Subtitles | هو لم يكن يريد أن يكون في أعمال التأمينات |
| Bana da öyle geliyor. Sigorta eksperim gelip bakmadan önce son bir kontrol yapın. | Open Subtitles | ربما عليك أن تفحصه بشكل مضاعف قبل أن يلقوا محققو التأمينات نظرة عليه |
| Sadece Sigorta kağıtları. Burada işim bitti sayılır. | Open Subtitles | هذه فقط هي أوراق التأمينات هيه أنا تقريباً انتهيت من هنا |
| Zarara girmeden satabilmeye gücümüz yetmedi ama şimdi, Sigorta ödemesiyle ikimiz de kendi yollarımıza gidebiliriz. | Open Subtitles | و الآن، بمساعدة التأمينات يمكن لكلانا أن يسلك طريقه |
| Şey, geldiğine memnunuz. Sigorta oyununa tekrar hoş geldiniz. | Open Subtitles | نحن سعداء بتواجدك معنا ومرحبا بك مجددا في عالم التأمينات |
| Geçen hafta, Sigorta satan biri ziyaret etti mi sizi? | Open Subtitles | هل زارك أحد يبيع التأمينات في الأسبوع الماضي؟ |
| Sigorta zaman kaybı, güvenlik işinin de kâr oranı düşük. | Open Subtitles | التأمينات مسألة خاسرة، أمّا الأمن فهو مسألة مربكة بشدّة |
| Sigorta şirketleri nasıl olduğuna bakmaz. Gidip çalınan parçaları geri alırım, işim bu. | Open Subtitles | شركات التأمينات لا تُبالي بطريقة إسترجاعي للقطع الفنيّة، بل مُجرّد أنني أسترجعها. |
| O öldükten sonra da o sefil Sigorta müfettişi beni kocamı öldürmekle suçladı. | Open Subtitles | بعد موته ، عاملة التأمينات البائسة إتهمتني بالقتل |
| Sigorta baktığımı söyledim, ki doğru bu, sonra da fotoğrafı gösterdim. | Open Subtitles | فقد أخبرته أنني مهتمة ببعض التأمينات وهذا صحيح , وحدث أنني قمت |
| Baba Sigorta satıcısı. Anne pazar okulu öğretmeni. | Open Subtitles | الأب باع التأمينات الأم درست في مدرسة الأحد |
| Eğer diş tedavisi ücretine katkıda bulunursan o Sigorta kesintilerine razı olurum. | Open Subtitles | أنا موافقة على تخفيضات التأمينات إن ساهمتِ في تأمين الأسنان. |
| Sigorta sektöründe de aynı şeyi yapıyoruz. | TED | نحن نفعل نفس الشيء مع قطاع التأمينات. |
| Bu tipteki bir araçta böyle bir güvence mümkün müdür bilemem. | Open Subtitles | بقد ما هذه التأمينات ممكنة على سفينة من هذا النوع |
| Evde öyle bir ortam oluşturdum ki böylece Kate gidip bir sigortacıyla beraber olabilirdi. | Open Subtitles | أنني خلقت هذه البيئة في المنزل لذا حتى تتمكن (كيت) من مضاجعة عميل التأمينات |
| Güvenlik gereği, bana sosyal güvenlik numaranızın son 4 hanesini verir misiniz? | Open Subtitles | لأغراض أمنية. هل يمكنك من فضلك إعطائى الأرقام الأربعة الأخيرة من بطاقة التأمينات الخاصة بك |