| Kabul edilebilir tek sonuç tütün şirketlerinin işletmelerini kapatması olur. | TED | النتيجة الوحيدة المقبولة ستكمن في إيقاف شركات التبغ عملها الأساسي. |
| Aslında, tütün endüstrisiyle işbirliği hiçbir zaman daha az insanın ölmesine neden olmadı. | TED | في الواقع، المشاركة مع صناعة التبغ لم تؤدِ أبداً إلى حدوث وفيات أقل. |
| Ekmek ziyafet olarak görüldüğü zaman, benim sigara içmeye hakkım olamaz. | Open Subtitles | ..عندما يصير رغيف الخبز مأدبة فليس من الصواب أن أبتاع التبغ |
| Hayır, teşekkürler. İngiliz tütünü gırtlağımı tırmalıyor. | Open Subtitles | كلا شكراً لك , التبغ الأنجليزى يصيبنى بإلتهاب الحلق |
| tütünün zararlı olduğunu herkes biliyor ama günden güne etkilerini kendiniz gözlerinizle gördüğünüzde etkisi çok daha derin oluyor. | TED | الكل يعرف أن التبغ سيىء؛ لكن عندما ترى تأثيره المباشر، يومًا بعد يوم، فإنه يترك انطباعًا عميقًا. |
| Yani Big Tobacco onu durdurmak için elinden geleni yapacaktır. | Open Subtitles | ونحن نعلم أن شركات التبغ ستقوم بما في وسعها لمنعه |
| Bu günlerde, rekabet içerisinde olmak tütün endüstrisinde iş modeli olarak görülmekte. | TED | في الوقت الحاضر، إنه النموذج التجاري من صناعة التبغ الذي يتم معارضته. |
| Tahmini 1 trilyon Amerikan Doları ile tütün endüstrisi tüm bu maliyetleri haricileştiriyor. | TED | صناعة التبغ تجسد كل هذه التكاليف، ما يقدر بنحو تريليون دولار أمريكي سنويًا. |
| Ama sonra, Bayamanacao Deminan'a döndü ve Deminan'ın sırtına, burnundaki tütün salyalarını sümkürdü. | TED | بعد ذلك استدار بايامانوكوا إلى ديمينان، وبصق التبغ من أنفه على ظهر ديمينان. |
| # Erkeklerin tütün çiğnedikleri# # ve kadınların dans ettikleri Nagasaki'de# | Open Subtitles | العودة إلى ناجازاكى حيث يمضغ الرجال التبغ و النساء تكن حمقاوات |
| Bu şeytani dev tütün şirketini... 100 milyon dolar cezalandıralım diyenler "he" desin. | Open Subtitles | جميع الحضور الذين يريدون ان يغرمو شركة التبغ الشريرة 100مليون دولار فليقل اااي |
| Bay Naylor, tütün Araştırmaları Akademisi'ne maddi desteğini kim sağlamaktadır? | Open Subtitles | السيد نايلور، من يزود التأييد المالي لـ أكادمية دراسات التبغ |
| Popülarite açısından ilaç sektörü, sigara ve silah şirketleriyle atbaşı gidiyor. | TED | في الواقع، من حيث الشعبية، فإنها تتساوى في المرتبة مع شركات التبغ ومصنّعو الأسلحة. |
| İlk risk tütün düzenlemelerinin artmasıyla daha az insanın sigara içecek olması. | TED | الخطر الأول هو أن عددًا أقل من الناس سوف يدخنون نتيجة لزيادة تنظيم التبغ. |
| tütünün ve sigara işinin esas doğası nedir? | TED | ما هي الطبيعة الحقيقية لأعمال التبغ والسجائر؟ |
| Dişindeki kahverengi pulcukları da inceledim. Puro tütünü çıktı. | Open Subtitles | وقمت بتليل القشرة التي حول أسنانه فهي من أوراق التبغ الخاصة بالسيجار |
| George King'in aracından bulduğumuz tütünü tekrardan kontrol ettim. | Open Subtitles | حسناً ، لقد بحثت عن التبغ الذى وجدناه فى السيارة المسروقة |
| 10 sene sonra, artık bir radyasyon onkoloğu olduğumda tütünün neden olduğu tüm sorunları biliyordum. | TED | بعد عشرة أعوام، أنا عالمة أورام إشعاعية، وأعي تمامًا المعاناة التي يسببها التبغ. |
| İki hafta sonra bana bir liste gönderdi. Uluslararası hisselerimin listesinin en başında yer alan şirket British American Tobacco. | TED | بعد أسبوعين عاد لي بهذه القائمة: أول ممتلكاتي في الأسهم الدولية كان التبغ البريطاني الأمريكي. |
| Saf çikolatayı bugün bizim yaptığımız... ..gibi yapmıyor... ..ince kıyılmış tütünle karıştırıyor ama onu yemiyorlardı içiyorlardı. | Open Subtitles | ،وبدلاً من كونها شوكولاتة نقية ،كالمتوفرة اليوم كانت تخلط بقصيصات من التبغ |
| Adına rağmen bu böcekler unu, tütünden daha çok seviyor. | Open Subtitles | على الرغم من الاسم، والخنافس مثل القمح أكثر من التبغ. |
| O doları nikotine ve Tütüne harcamaya karar veren sendin sonuçta. Evet. | Open Subtitles | كان ذلك دولار قررت أن تصرفه على النيكوتين و التبغ ـ نعم |
| Geçen yıl, başlıca tütünsüz yaşam hareketleri, 8 farklı ülkede, önde gelen finansal kuruluşlari tarafından gerçekleştirildi. | TED | في السنة الماضية فقط، تم اتخاذ خطوات للتحرر من التبغ من قبل المنظمات المالية الرائدة في ثمانية بلدان مختلفة. |
| Ot çek çeke, algılama yeteneğin mi kayboldu, Aaron? | Open Subtitles | هل وقتك الذى تأخذه فى لف التبغ أضعف من أحاسيسك,يا أرن؟ |
| nikotin sakızımın son kutusundayım. | Open Subtitles | انا على آخر تقرير عن علكة النيكوتين نيكوتين مادة في التبغ |
| Ama işine yarayacaksa biraz tütünüm var. | Open Subtitles | كلا , ليس لدى .... ولكن لدى بعض التبغ إذا كنت تريده |
| Amerika Çalışma Bakanlığı, şu ana kadar tütün yaprağı üretiminde çocuk işçi çalıştıran 16 ülkeyi listeledi. | TED | وزارة العمل الأمريكية تسرد حاليًا 16 دولة تستخدم الأطفال لإنتاج أوراق التبغ |