| Ama onun evlatlık alınma belgelerini bile doldurdum. Ona Biscuit adını taktım. | Open Subtitles | ولكنني سبق وملأت أوراق التبنّي أسميته بيسكيت |
| evlatlık verirken, kimliğinizin ortaya çıkmasını istemediğinizi biliyorum ama belki de size böyle bir hak tanımadıklarındandır. | Open Subtitles | أعلم أنّكما لم تكونا موافقين على موضوع التبنّي لكنّني أظنّ أنّه لم يكن أمامكما خيار آخر |
| Bess'le beraber onunla evlatlık alma konusunda konuştuğumuzda daha iyi görünüyordu. | Open Subtitles | تحدّثتُ وبيس معه عن موضوع التبنّي بدا وكأن الموضوع أبهجه |
| Sadece Michigan eyaleti öyle söylediği için her türlü Evlat edinme için uygunsuzum. | TED | والسبب في أن ولاية ميتشيغان تعتقد بأنني بأنني غير مؤهّل لأي نوعٍ من التبنّي. |
| Bak, Arnie, bu Evlat edinme acentasına gider konuşurum ve işlerin yoluna girmesini sağlarım. | Open Subtitles | اسمع، سأذهب إلى هناك وأتكلم مع موظف التبنّي وأعمل على توضيح الأمر. |
| Öylece oturup Evlat edinme biriminden telefon bekleyip durmaktan iyidir. | Open Subtitles | أعني,هذا أفضل من الجلوس بالمنزل وانتظار وكالة التبنّي لتتصل |
| Benden bir kaç yaş büyüktü beni evlatlık alan ailede onunla kaldım. | Open Subtitles | كان اكبر مني بعدة سنين وعشت معه في بيوت التبنّي كان ينتبه لي. |
| evlatlık ajansından birisi görevli memurlardan birinin bebeğin gözetimini aldığını söyledi. | Open Subtitles | وأحدهم يعمل في مكتب التبنّي قال أنّ أحد ضبّاط الاستجواب تبنّى الطّفل. |
| Herneyse, evlatlık edinme ajanslarından biriydi arayan, ve ellerinde bize uygun bir çocuk olabilirmiş. | Open Subtitles | على أيّة حال، هاته المكالمة منْ وكالة التبنّي الّتي نعملُ معها، و ربّما لديهم طفل مناسب لنا. |
| Ama bildiğimiz bir şey varsa, o da seni evlatlık olarak verdiğinde seni bir daha asla görmeyeceğini düşünüyordu. | Open Subtitles | ولكن ما نعرفه هو أنها حين تخلت عنك لصالح التبنّي... كانت تحت تأثير شعور بأنها ربما لن تراك ثانية على الأرجح |
| - Paula Koklos için olan evlatlık dilekçeniz. | Open Subtitles | -عن وثيقة التبنّي ل"باولا كوكلوس". ينقصها تصريح. |
| Üvey babası Gaıthersburg'da iş bulunca 1995'te Maryland evlatlık servisine nakledilmiş. | Open Subtitles | نُقلت إلى خدمات التبنّي ب"ماريلاند" عام 1995.. حين حصل والدها المتبنّي على وظيفة ب"جيثرسبيرج". |
| evlatlık servisi çocuk istismarı iddialarını araştırmak üzere o yılın Eylülünde aranmış. | Open Subtitles | خدمات التبنّي استُدعِيت للتحقيق بادعاء اضطهاد طفل.. بأيلول (9) من تلك السنة. |
| Kapalı evlatlık nedir bilir misiniz? | Open Subtitles | أتعرفين ما هو التبنّي النهائيّ؟ |
| Sırf Evlat edinme ajansından onay almış olman çocuğun annesinden de onay alacağın anlamına gelmez. | Open Subtitles | إن كنتِ قد قُبلتِ كأمٍّ من وكالة التبنّي فلا يعني ذلك أنّكِ ستقبلين من أم الطفل |
| Evlat edinme olayı olmadığı için duygusallaşmıştım ve sen de insani tarafının bir anlığına da olsa görünmesine izin verdin. | Open Subtitles | لقد كنتُ مشدودةً بعاطفتي بسبب فشل التبنّي بينما أفسحتَ المجال قليلاً للإنسان بداخلك |
| Tüm bu Etiyopyalı Evlat edinme işlemleri sahte yetimhaneye kaptırdıkları onca para falan? | Open Subtitles | عمليّة التبنّي الاثيوبيّة، و كيف خسرا المال في ميتمٍ مزيّف؟ |
| Ona, çocuğu verdiğim Evlat edinme ajansının adını verdim. | Open Subtitles | أعطيته إسم وكالة التبنّي التي تعاملت معها |
| Hatta Evlat edinme avukatıyla bu akşam yapacağımız görüşme için dosyalarımızı düzenlememiz gerek. | Open Subtitles | بالواقع، يجب ان نرتب اوراقنا من اجل مقابلتنا مع محامي التبنّي الليلة |
| Evlat edinme süresi boyunca seni ne hale soktuğunu kendin söyledin. | Open Subtitles | أنت أخبرتني بما جعلتكم تفعلونه من أجل التبنّي |
| evlâtlık alma konusunda anlayamadığın bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هنالك أيَّ شيء حول التبنّي ما زلت لا تفهمه؟ |
| - Tarafsız olmaya çalışıyorum, ama söylemem lazım, dilerim koruyucu ailelerin çoğu onlar gibi olsun. | Open Subtitles | أحاول أن أكون حياديّاً، لكن يجب أن أقول أتمنّى لو أغلب عوائل التبنّي يشبهونهم |