"التجار" - Translation from Arabic to Turkish

    • tüccarlar
        
    • tüccar
        
    • satıcılar
        
    • tüccarların
        
    • tüccarlara
        
    • ticaret
        
    • tacirlerin
        
    • satıcıları
        
    • tüccarları
        
    • tüccarlardan
        
    • tacirler
        
    • satıcıların
        
    • tüccarlarla
        
    • tacir
        
    • Traders
        
    Öylesi kalmadı artık. Şimdiki tüccarlar dolandırıcı ve işe yaramaz insanlar. Open Subtitles واحد من المتبّقين، معظم التجار في هذه الأيّام هم لصوص وحقيرون
    Kimin baskısı burada daha fazlaysa... yabancı tüccarlar onunla iş yapacaklardır. Open Subtitles كل من لديه نفوذ هنا، التجار الأجانب تقوم بأعمال تجارية معه
    Chaucer'ın zamanında ayrıca profesyonel bir tüccar ve entelektüel sınıfı da ortaya çıkmıştı. TED ظهر أيضاً في زمن شاوسر، طبقة من التجار الحرفيين والمُفكرين.
    Ama yozlaşmış polisler varoşları işgal etmeye başladıktan sonra satıcılar geri gelemedi Open Subtitles لكن عندما الشرطة الفاسدين يبدأون في إحتلال الأحياء الفقيرة التجار لم يعودوا
    Ve basitçe, tüccarların gemileri limana geliyordu ve yanaşmalarına dahi izin verilmiyordu. TED وبشكل أساسي، عندما بلغت سفن التجار الميناء، لم يُسمح لها أن ترسو.
    Uğrayacağımız limanda tüccarlara sormam için,sadece 10 dakika ver. Open Subtitles فقط أمهلني عشر دقائق لأسأل التجار في هذا الميناء
    Bi tanesi, tüm profesyoneller, tüccarlar, taşeronlar, müfettişler, mühendisler ve mimarların aynı şekilde düşünmesi. TED الأولى ان كل المحترفين، كل التجار والبائعين، المفتشين، المهندسين ، المعماريين كلهم يفكرون بنفس الطريقة.
    Eskiden eski şehirde dükkânı olan tüccarlar şimdi içeride değil, sokaklarda ticaret yapıyorlar. TED التجار الذين كانوا يملكون محالا في سوق المدينة القديم أصبحوا الآن يتاجرون في أكواخ في الشوارع.
    Yüzyıllardır, tüccarlar Hindistan, Çin ve Orta Doğu gibi uzak yerlerden sahilin o parçasına çekilmiştir. TED لعدة قرون، تم جذب التجار إلى ذلك الجزء من الساحل من أماكن بعيدة كالهند والصين والشرق الأوسط.
    Berberi tüccarlar tuz ve tekstil ürünleri ve çölden Batı Afrika'ya yeni, değerli eşyalar ve bilgi taşıyorlardı. TED وكان التجار البربر يحملون الملح والمنسوجات والسلع الجديدة إلى غرب أفريقيا عبر الصحراء.
    Bakır alan bir tüccar seni Yetro'nun çadırında görmüş. Open Subtitles أحد التجار الذين يشترون النحاس شاهدك فى مخيمات جيثرو
    Bakır alan bir tüccar seni Yetro'nun çadırında görmüş. Open Subtitles أحد التجار الذين يشترون النحاس شاهدك فى مخيمات جيثرو
    Buraya gelen tüm tüccar ve yıldız pilotlarını dinliyorum. Open Subtitles أنا أستمع إلى كل التجار وملاحي الفضاء الذين يمرون من هنا.
    satıcılar bazen ürünlerini işaretlemek için bunun gibi semboller kullanıyorlar. Open Subtitles يستخدم التجار في بعض الأحيان مثل هذه الرموز لتمييز منتجاتهم
    satıcılar, ufak bir meblağ karşılığında distribütörlerimizmiş gibi hareket edecekler. Open Subtitles سوف يكون التجار بمثابة موزعون لنا. مقابل ربح صغير, بالتأكيد.
    Uykulu tüccarların çarşısında senin çevik parmakların bize prens kıyafetleri temin edebilir. Open Subtitles فى أسواق التجار الكسالى أصابعك الماهرة يمكن أن تحصل لنا على ثياب الأمراء
    Bu yaratığı tüccarlara satarsak yine kara geçmiş oluruz. Open Subtitles سنربح منه الكثير ببيعه لهؤلاء التجار أشباه الخنافس
    Swenet ve İskenderiye arasındaki yol bir ticaret yoluydu ve ticaret yapanlar oraya ne kadar zamanda varacaklarını bilmek isterledi. TED كان الطريق بين أسوان والإسكندرية طريقاً تجارياً، ويحتاج التجار لمعرفة كم من الوقت يُستغرق للوصول هناك.
    İngiliz ve Fransız tacirlerin usülleri bu ve Avrupa'daki efendilerinin hırs ve tamahkârlıktan gözleri dönmüş. Open Subtitles هذه أساليب التجار الإنجليز والفرنسيين وسادتهم في أوروبا مصابين بمرض الطمع
    Adam bir kahraman. Bu satıcıları içeri tıkmak için hayatını riske atıyor. Open Subtitles إنّه يجازف بحياته كي يودع هؤلاء التجار السجن
    Ve görünen o ki, İndus tüccarları, bezirganları yabancı bir dili yazmak için de İndus yazısını kullanıyorlardı. TED ويبدو أن ما حدث هنا هو ان التجار الهندوس كانوا يستخدمون هذا الاسلوب النصي لكتابة اللغات الأجنبية.
    Bildiğim tek şey tüccarlardan buffaloları alıp köylülere getirdiği. Open Subtitles نعلم فقط انه يسرق الجواميس من التجار ليعيدها الى القرويين
    Artık tacirler ve kaşifler dünyanın her yerinde yıldızlara bakarak yönlerini bulabilecekti. Open Subtitles يستطيع التجار و المستكشفون الآن أن يبحروا بواسطة النجوم المرئية من أي مكان على الأرض.
    satıcıların bu mahallede çalıştığı biliniyor ve polisin geldiğini bildikleri anda hapları fırlatırlar. Open Subtitles من المعروف، أن التجار يعملون فى هذا الحي. و هم فقط يقومون بقذف المخدرات عندما يعلمون أن الشرطة مُقبلة.
    Ordu tüccarlarla işbirliği yapmalı. Bize en çok o yardımcı oldu. Open Subtitles على الجيش التعامل مع التجار أمثاله كان نافعا لنا كثيرا في عدة مرات
    Burası bir pazar yeri, bu da Kenya’da, Toi Pazarı, bir sürü tacir, neredeyse almak istediğiniz her şey burada. TED هذا سوق ، أيضا في كينيا، سوق توي، الكثير من التجار ، يوجد كل شيء تقريبا تريد شراؤه.
    Becca Fisher ile beraberdim. Traders Oteli'nin sahibi. Open Subtitles لقد كنتُ مع(بيكا فيشر)مالكة فندق"التجار".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more