| Doğrulamak için daha fazla test yapıyoruz, ama sonuçlar iyi görünmüyor. | Open Subtitles | نجري المزيد من التحاليل لتأكيد الأمر لكن الأمر لا يبدوا جيدا |
| İstediğiniz kadar test yapın, ama bana lazım olan şey yeni bir akciğer. | Open Subtitles | يمكنكم أن تجروا ما شئتم من التحاليل ولكنني لا أحتاج سوى رئة جديدة |
| Acil servisteki doktorlar, "Bazı testler yaptık, Veronica. | TED | قال لها طبيب الطوارئ: “ فيرونيكا، لقد أجرينا بعض التحاليل |
| Önce biyopsi sonuçlarını görmek ve gece yapılan tahlil sonuçlarını incelemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد رؤية نتائج العيّنات ورؤية التحاليل التي سيجرونها أثناء الليل |
| analiz sonuçlarını işitme korteksine gönderirler. | TED | ثم ترسل نتائج التحاليل إلى القشرة السمعية. |
| Ama biyopsi yapmadan kesin bir karar veremeyiz. | Open Subtitles | ولكن لا يمكننا اتخاذ قرار قبل ان نقوم ببعض التحاليل |
| Bu adamın test sonuçlarını almak için ofise uğrayıp geleceğim. | Open Subtitles | علي أن أذهب إلى المكتب لأعطي ذلك الرجل نتائج التحاليل |
| İkinizin de bildiği gibi, bir tanesi hamilelik testi olan birkaç test yaptık. | Open Subtitles | كما تعلمان كلاكما , لقد أجرينا بعض التحاليل واحد منها كان إختبار حمل |
| Onkolog sizinle konuşmak ve daha çok test yapmak için geliyor. | Open Subtitles | المتخصص في الاورام قادم للتحدث اليك و اجراء المزيد من التحاليل |
| Bazen doktorlar daha cok test isteyerek daha fazla kazanabiliyorlar. Ve artik ne yanlis ne dogru bilemiyorlar. | TED | الاطباء الان يمكنهم القيام بالكثير من التحاليل ولكن ذلك لن يوصلهم ان كان قرارهم صحيح او خاطىء |
| test sonuçlarına göre ve ona söylediğim gibi kesinlikle parazit değil. | Open Subtitles | اخبار جيدة,بناءا علي نتائج التحاليل و علي ما اخبرته أنا به من المؤكد انه ليس احد الطفيليات |
| Saçınızdan bir tel vermeniz lazım. Bazı testler yapıyoruz. | Open Subtitles | نحتاج لجزء من شعرك نقوم بعمل بعض التحاليل |
| Götürdük. Bazı testler gerek ve çok pahalılar. | Open Subtitles | لقد أخذناها، لكنها محتاجة لإجراء بعض التحاليل وهي غالية جدا |
| İyi deneme çaylak, ama bu testler gizli mahkeme kayıtları. | Open Subtitles | محاولة جيدة أيها الإختباري. لكن تلك التحاليل هي سجلات مغلقة في المحكمة |
| Bu tahlil sonuçlarını birkaç dakika içinde alırız sonra bir mutluluk iğnesi vurulursun ardından da seni ameliyathaneye alırlar. | Open Subtitles | سنحصل على هذه التحاليل المخبرية بعد دقائق معدودة، وبعدها ستشرب كوكتيلا بسعادة، وسيأخذونك إلى غرفة العمليات. |
| Wilbankların bebeğinin tahlil sonuçları geldi. | Open Subtitles | ما أعرفه أن التحاليل ظهرت بخصوص طفل ويلبانكس |
| Buna kalbimizi ve ruhumuzu verdik, gecelerimizi, hafta sonlarımızı kullanıp bir sürü analiz yaptık ve iyi olduğunu düşündüğümüz bir strateji oluşturduk. | TED | نضع قلوبنا وأرواحنا عليه، وننجز الكثير من التحاليل في ليالينا وعطلنا ونضع كل ما نعتقد أنه استراتيجية جيدة. |
| Laboratuar değerleri dehidratasyon gösteriyor. Bunun anlamı hastanın sorunu sadece sıcak çarpması. | Open Subtitles | التحاليل تظهر علامات الجفاف مما يعني أن المشكلة قد تكون ضربة شمس |
| Yırtınıyorum, ama burası o kadar erkek merkezli bir yer ki, röntgenleri ve testleri bir türlü zamanında yaptıramıyorum. | Open Subtitles | كنتأركلمؤخرات، لكن هذا المكان مجرد نادٍ للأولاد لا يمكنني أن أحصل على نتائج الأشعة أو التحاليل في الوقت المحدد |
| Bak, bütün bu inceleme işleri sana doğal gelebilir. Ama bana gelmiyor. | Open Subtitles | إنظر , كل هذه التحاليل طبيعية بالنسبة لك لكنها ليست كذلك بالنسبة لي |
| Tabii çocuklarınızın düzenli olarak incelenip bazı testlere tabi tutulmasına izin verirseniz. | Open Subtitles | بشرط أن تسمحوا لنا بفحص أطفالكم كنوع من التحاليل النظامية |
| Bazı tarama ve tahliller yapıp tümörün büyüyüp büyümediğine bakalım. | Open Subtitles | حسنا,سنجري بعض المسوحات و بعض التحاليل و نرى إن كان الورم تطور |
| Bu şirketler, analizleri ve istihbaratı API'dan aldılar ve dünya çapında beklenmedik olaylar sayesinde bir sürü para kazandılar. | Open Subtitles | هذه الشركات أخذت التحاليل والاستخبارات من المعهد وجمعوا المال من قبل الأحداث المفاجئة في العالم |
| Dibe vurdu. Yeni laboratuvar sonuçları 40'ın altında gösteriyor. | Open Subtitles | بشدّة وصلت في التحاليل الأخيرة إلى أربعين ألفأً |
| DNA diziliminde kullanılan sayıyı kim imal ediyor bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف المصنع الذي يصنع أكياس التحاليل للحمض النووي |
| Benim ve meslektaşlarım tarafından yapılan analizler ve daha da kötüsü sanırım işin teknik kısımlarını da kendi başlarına hallediyorlar. | Open Subtitles | التحاليل التي أقوم بها أنا وزملائي و ما هو أسوأ، أعتقد أنهم دبروا لتلك الاحداث بأنفسهم |