| Şimdi, köprücük altındaki damara girmelisiniz. | Open Subtitles | الآن يجب أن تدخل الوريد التحت ترقوي |
| Yer altındaki benzin tanklarından olduğunu söylediler ama ben öyle olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | قالوا بأنّ سبب الإنفجار هو أحد صهاريج البنزين التحت أرضية لكنني ... لا أظن ذلك |
| Çünkü yirmi bir dakika içinde yer altındaki dünyanı patlatacağım. | Open Subtitles | سأنسف عالمك التحت أرضيّ" "نسفًا لا رجعة منه |
| Yer altındaki su deposunun sınırı. Metropolis'in içme suyunu sağlıyor. | Open Subtitles | إنّها مُحددة طبقاً لمواقع الخزان التحت أرضيّ، والذي يزود (ميتروبليس) بكامل مياه الشرب. |