| Teftişler, izinler, yasalara riayet... | Open Subtitles | عمليات التفتيش, التراخيص رمز الامتثال للقوانين |
| Ama izinler ne olacak? | Open Subtitles | حسنا ، ماذا عن التراخيص ، رغم ذلك؟ |
| İzinler ne zaman çıkar? | Open Subtitles | متى ستصدر التراخيص ؟ |
| İzinleri ayarlıyor, dekorları boyuyor ve yine de üç çocuğu ve kocasıyla ilgilenecek vakti bulabiliyor. | Open Subtitles | تتولى التراخيص و تدهن المسرح و رغم هذا لازال أمامها الوقت لتعتني بأولادها الثلاث و بزوجها |
| Susan Harper'in dosyalarına erişmen için gereken izinleri vermeyi kabul etti. | Open Subtitles | ووافق على توقيع التراخيص التي ستحتاجها للحصول على ملفات "سوزان هاربر". |
| O izinleri kontrol etmeye de başka zaman gelirim. | Open Subtitles | ساعود في وقتٍ آخر لتفحص هذا التراخيص |
| Evet. Yer ücreti, bizim için tam yetki ücreti. | Open Subtitles | أجل، رسوم موقع التصوير و رسوم التراخيص الخاصة بنا |
| Üzgünüm, tüm geçiş izinleri iptal edildi. | Open Subtitles | آسف, كل التراخيص ألغيت |
| Muhterem, adamımız Dennis tüm gününü Benton binasında izinleri almaya çalışarak geçirdi. | Open Subtitles | أيها الكاهن ، رجلنا (دينيس) أمضى ...اليوم كلّه هناك في مبنى (بينتون) سَعيًا خلف التراخيص |
| Mitzi diyor ki yetki belgemi alırsam bana koltuk ayıracak ve kendi müşterilerim olacakmış. | Open Subtitles | ميتز" قالت لى إذا حصلت على التراخيص" سوف تعطينى مكان وأستطيع أن أكثر من زبائنى |
| Tüm yetki istekleri iptal edildi. | Open Subtitles | أخرجي يا " بس لان " من هنــا ! لقد رفضت التراخيص |