| Saklayacak bir şeyimiz yok ama karşılama vagonu çok daha güzeldir. | Open Subtitles | ليس لدينا ما نخفيه، لكنّ عربة الترحاب أجمل بكثير. |
| Saklayacak bir şeyimiz yok ama karşılama vagonu çok daha güzeldir. | Open Subtitles | ليس لدينا ما نخفيه لكنّ عربة الترحاب أجمل بكثير |
| Yani maalesef benden başkasından sıcak karşılama görmeyeceksin. | Open Subtitles | لذا أخشى أن الترحاب بعودتك يقتصر عليّ. |
| Yola koyulmalıyız. Kendi hoş geldin partine geç kalmak istemezsin. | Open Subtitles | يجب أن نكمل، فلا أنصحك بالتأخّر عن حفل الترحاب بعودتك. |
| Ona tekrar hoş geldin diyebiliriz. | Open Subtitles | الآن يمكننا الترحاب بها في وطنها، ستلقى الوقار من بني قومها. |
| Bu ne biçim karşılama böyle? | Open Subtitles | أية نوع من الترحاب يكون هذا ؟ |
| Sempozyumun karşılama komitesinden. | Open Subtitles | أنا من لجنة الترحاب بالضيوف |
| Öyleyse ona güzel bir karşılama hazırlayalım, olur mu? | Open Subtitles | إذاً فلنقدم له الترحاب بمطعم "بي برايت" |
| "Karakola hoş geldin" şakası. | Open Subtitles | تنمّر طفيف من قبيل الترحاب بعودتي للمخفر. |
| Ee, hoş geldin partisi ne zaman? | Open Subtitles | إذًا، متى يُقام حفل الترحاب بي؟ |
| Phillip için ufak bir hoş geldin daveti veriyoruz ve onunla tanışmanı istedim. | Open Subtitles | "دعنا نترك هذا الترحاب ل "فيليب و لقد أردتك أن تلقاه |