| Kızkardeşinizin vefatından dolayı taziyelerimi bildirmek için gelecektim. | Open Subtitles | لقد أتيت لأقدم لك خالص التعازي بوفاة أختك |
| Rahatsız ettim özür dilerim. Sadece taziyelerimi sunmaya gelmiştim. | Open Subtitles | انا اسف لازعاجك لقد قدمت هنا فقط لاقدم التعازي |
| Buraya, bu akşam uçuş 684'deki kurbanları ailelerine başsağlığı dilemek için geldim. | Open Subtitles | أتيت هنا الليلة لأعبر عن أحر التعازي لضحايا رحلة 684 وأسرهم |
| Barda olamayacağım ama başsağlığı dilemek istedim. | Open Subtitles | لن أكون قادراً على وضعهُ في الحجز لكني أردت تقديم التعازي |
| Rahmetli babanızın uşağıyım. Başınız sağolsun efendim. | Open Subtitles | أنا رئيس خدم والدك أود أن أقدم لك خالص التعازي |
| - Sadece Baş sağlığı dilemek ve bedenden ayrılmanın Tanrı'ya kavuşmak olduğunu söylemek için geldim. | Open Subtitles | دارين،لقد اتيت لاقدم لك التعازي وانت تعلم أن أن تكون غائبة من الجسم فهي حاضرة مع الرب. |
| taziye gerektiren yoldaşlarımız için.. Selam duruyoruz. | Open Subtitles | لكل أرواح إخوتنا التي سقطت أعمق التعازي ونكرس لهم تحيتنا |
| Küstahlıklarımı bağışla fakat kendi uzlaşmalarımı yaparken şu sözleri hatırlayarak teselli buluyorum. | Open Subtitles | إعذرني على تخميناتي لكن عندما أريد ان أتصالح مع نفسي أجد بعض التعازي في تذكر هذه المقولة: |
| Başın sağolsun. | Open Subtitles | التعازي إذا كنت ترغب في القضية لكنوت؟ |
| taziyelerimi sunmak durumunda olduğumu bilmiyordum, derken ikizlerden birisi yanıma yanaştı, bilmeleri imkansızdı. | Open Subtitles | لم أعلم إذا كان علي تقديم التعازي لهم, لكن, قبل أن أغادر إقتربت مني إحداهن. لا أعرف أية واحدة. |
| Sana taziyelerimi iletmeye ve nasıl olduğuna bakmaya geldim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أقدم لك التعازي وأرى كيف هي أحوالك |
| Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti ve Amerikan halkı adına Prens Richard ve Kraliyet Ailesine ve onu tanıyıp sevenlere en derin taziyelerimi sunarım. | Open Subtitles | نيابة عن حكومة الولايات المتحدة والشعب الأمريكي اتقدم بأحر التعازي |
| Sadece bugün hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileyebilirim. | Open Subtitles | استطيع ان اقدم التعازي فقط لعائلات الذي خسروا أرواحهم اليوم. |
| Ev arkadaşım merhumun dul eşine başsağlığı dilemeye gitmişti. | Open Subtitles | زميلتي في الغرفة أرادت تقديم التعازي لعشيقتها القديمه أرملة المتوفى |
| Demek öyle sana başsağlığı mı dilesem seni tebrik mi etsem bilemedim. | Open Subtitles | أوه، حسنا... لست متأكدة هل أقدم لكي التعازي أم التهاني. |
| Ayın 17'sinde öldü, Başınız sağ olsun. | Open Subtitles | لقد توفّت في السابع عشر لهذا الشهر خالص التعازي لكِ |
| - Yeri doldurulamaz bir kayıp. - Başınız sağ olsun, hanımefendi. - Hayata tutunmaya çalışıyorum, beyefendi. | Open Subtitles | مثل هذا الخسارةِ الهائلةِ اقدم التعازي |
| Başınız sağ olsun Şerif. taziyelerimi sunarım. | Open Subtitles | تعازي أيها الشريف، أحر التعازي |
| Amacım seni bozmak değil, çünkü kalpten söyledin... ama bırak onlar sana Baş sağlığı dilesin. | Open Subtitles | لا يا سيدي، لن أجعلك تشعر بالذنب لأن هذا كان من قلبك لكن دعهم يقدمون لك هم التعازي |
| Ayrıca Baş sağlığı dilemeye ve durumunu sormaya geldim. | Open Subtitles | جئت أيضاً لتقديم التعازي وللاستفسار عن قلبك |
| Sizin talepleriniz, yeni emekleye başlayan çocuğumuz için ödüllü bir morga adeta taziye olacaktır. | Open Subtitles | كل احتياجتك يهتم بها من نادي تودلرز الى التعازي, غرفة حفظ الجتث الفائزة بالجائزة |
| Neden taziye kartlarını çıkarmıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تقوم بنزع بطاقات التعازي منها ؟ |
| Törenden sonra, isteyenlere birebir teselli verecek ve acısını azaltacağım. | Open Subtitles | سوف أعطي وأستقبل التعازي والنصائح واحد تلو الآخر مباشرة بعد مراسم الدفن أرجوكم ... |
| Kimse teselli edememişti beni. Günlerce ağlamıştım. | Open Subtitles | أبيتُ قبول التعازي و بكيتُ لأيام |
| Başın sağ olsun. | Open Subtitles | أتقدم إليكِ بأحر التعازي |