| Nasıl ki duymak ile dinlemek aynı anlama gelmiyorsa fotoğraf çekmek ile görmek de aynı şeyi ifade etmiyor. Görmek derken ciddi manada "anlamayı" kastediyoruz. | TED | تمامًا كما أن السّمْع يختلف عن الإصغاء فإن التقاط الصور يختلف عن الإبصار فبالإبصار، فإننا في الحقيقة نعني الفهم |
| Bayanlar, burası yasak bölge. fotoğraf çekmek yasaktır. | Open Subtitles | يا سيدات، هذه منطقة محظورة ممنوع التقاط الصور |
| Resim çekmeyi bırak, korkak kedi. Bize hareketlerini göster. | Open Subtitles | توقف عن التقاط الصور أيها القط السيء أرنا حركاتك |
| fotoğraf çekimi gecemde okulda olup sahte kimlik yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّك كنت في المدرسة في الليلة التقاط الصور, لتصنع هويات مزيفة |
| Ve fotoğrafları çekerken iyi bir iş çıkarırsanız, sonuç oldukça güzel ve ayrıca oldukça gerçekçi olabilir. | TED | وإن تمكنت من التقاط الصور بنجاح تحصل على نتائج جميلة جدا وواقعية جدا أيضا |
| Hayatta kalmaya çalışırsınız, fotoğraf çekmeye çalışırsınız. | Open Subtitles | تحاول البقاء على قيد الحياة، تحاول التقاط الصور. |
| fotoğraf çekmeyi unutmayın. | Open Subtitles | الآن، عليك أن تتاكد من التقاط الصور. |
| Jüpiter'in yörüngesindeki en büyük uydusunun yüksek çözünürlüklü fotoğraflarını çekiyorum. | Open Subtitles | إنه يدور حاليا حول قمر المشتري الأكبر التقاط الصور الرقمية فائقة الوضوح |
| Tek yaptığımın fotoğraf çekmek olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | و تعرفون أن كل ما كنت أفعله هو التقاط الصور |
| Evet, ama bazı kişiler fotoğraf çekmek istiyor. | Open Subtitles | أجل لكن بعض الناس تريد التقاط الصور |
| Hayatında sadece iki şeyi becerebilir ot ve fotoğraf çekmek. | Open Subtitles | انه فقط جيدة لأمرين، الاعشاب و... التقاط الصور. |
| fotoğraf çekmek çok daha güzel. | Open Subtitles | لكن أحب التقاط الصور أكثر. |
| fotoğraf çekmek faturaları ödemiyor. | Open Subtitles | التقاط الصور لن يدفع الضرائب |
| Oh, bu fotoğraf çekimi harika olacak. | Open Subtitles | . التقاط الصور هذ سيكون بدون شك ممتاز |
| fotoğraf çekimi nasıl gidiyor? | Open Subtitles | أهلاما اخبار التقاط الصور |
| Yani, fotoğraf çekimi falan var ve... | Open Subtitles | . اعني , مع التقاط الصور |
| Her sene yıllık fotoğrafları zamanı geldiğinde hep küçük ameliyatlar yaptırırım. | Open Subtitles | كل سنة عندما يقترب وقت التقاط الصور السنوية أقوم بعمل شيء صغير |
| fotoğrafları çekip bu gece eve de gelebilirim. | Open Subtitles | بوسعي التقاط الصور والعودة للمنزل الليلة |
| fotoğraf çekmeye başla ve sonra hemen ofisime gönder. | Open Subtitles | بدأِ في التقاط الصور و أرسلِهم إلى مكتبي على الفور. |
| fotoğraf çekmeye devam et, çaylak. | Open Subtitles | استمري في التقاط الصور أيتها المبتدئة |
| - Lütfen, fotoğraf çekmeyi kes. | Open Subtitles | - الرجاء، والله، والتوقف عن التقاط الصور. |
| fotoğraf çekmeyi de çok seviyorum. | Open Subtitles | أحب التقاط الصور. |
| Evet, bütün dünyayı gezip inanılmaz yaratıkların fotoğraflarını çekiyorum. | Open Subtitles | نعم، أنا السفر في جميع أنحاء العالم التقاط الصور من المخلوقات المدهشة. |