| Bu, geçen Salı çektiğim bir fotoğraf -- bir hafta bile olmadı -- ve yarın da bineceğiz. | TED | هذه الصورة التقطتها الثلاثاء الماضي .. منذ اقل من اسبوع .. وسوف اذهب في جولة في الغد ايضا .. |
| Bakalım, işte Pakistan'dayken çektiğim bir kaç fotoğraf. | TED | اذن دعونا نرى,هذه بعض الصور التي التقطتها عندما كنت في باكستان |
| Neler çektim bir bilsen. Değeri büyük ödül. | Open Subtitles | لن تصدق الصور التى التقطتها أهلا بالجوائز الكبرى |
| Amy ve Dr. Mantlo'nun bu resmini, o gece ben çektim. | Open Subtitles | هذه الصورة لـ ايمي ودكتور مانتلو والتي التقطتها في تلك الليلة حسناً اخبرني انك لاتريد |
| Sana şu an direkt olarak soruyorum niye o fotoğrafları Çektin ve ne zaman? | Open Subtitles | إني أوجه إليك سؤالاً مباشراً الآن لماذا التقطتها ومتى؟ |
| Son iki günde Queen Endüstri'nin çektiği tüm güvenlik kamerası fotoğraflarını almışsın. | Open Subtitles | لديك صور كاميرات المراقبة كلها التي التقطتها لك الشركة في اليومين الماضيين |
| Köyde son çekmiş olduğunuz resmi tutmanızı isteyeceğim. | Open Subtitles | سأكون ممتناً للغاية إذا احتفظت لنفسك بتلك اللقطة الأخيرة التي التقطتها |
| Geçen yıl Smithsonian'da çektiğim bu fotoğrafında Martha'ya, yaşamış son göçmen kuşa bakmakta. | TED | هذه صورة التقطتها له السنة الماضيةبسميثسونيان إنه ينظر إلى مارثا أخر حمامة مهاجرة على قيد الحياة. |
| Bu Lower East Side'de çektiğim, bir kaldırımın üzerindeki çılgınca karalanmış trafonun resmi. | TED | فهذه هي الصورة التي التقطتها في الناحية الشرقية من المدينة لصندوق محول على الرصيف وقد حظيت بإعجاب كبير. |
| Örneğin bu bitki. Geçen nisan ayında Amazon’un kuzeybatısında çektiğim bir fotoğraf. | TED | إنها صورة التقطتها في شمال غرب الأمازون في أبريل الماضي فقط |
| Bodrumda, çektiğim fotoğrafları basıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت نازلة إلى القبو للعمل على الصور التي التقطتها |
| Evet. Sekoya ağaçlarını çektiğim fotoğrafı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | نعم ، هل تذكر تلك الصورة التى التقطتها عند النهر ؟ |
| Şuradaki arkadaşlarının geçen gece cep telefonumla çektiğim bu fotoğrafı görmek isteyebileceğini düşündüm. | Open Subtitles | التي التقطتها بهاتفي الخلوي الليلة الماضية |
| Resmini gizlice çektim, pencereden. | Open Subtitles | -لقد التقطتها على عجل من نافذتي |
| Haziran ayında ben çektim. | Open Subtitles | لقد التقطتها بنفسي. في يونيو. |
| Bu fotoğrafları bizzat kendim çektim. | Open Subtitles | ...هذه الصور التقطتها بنفسي |
| Nasıl Çektin ki? | Open Subtitles | كيف التقطتها حتى؟ |
| ve evde sadece annemin çektiği ya da aile üyelerimizin olduğu fotoğraflar yoktu. | TED | ولم يكونوا فقط صور التقطتها وصور لأفراد العائلة. |
| çektiği resimlere bakabilirsin buradan. | Open Subtitles | أرأيت؟ انظر يمكنك أن ترى الصور التي التقطتها |
| Kamera kendi başına çekmiş olmalı. | Open Subtitles | على ما يبدو أن آلة التصوير قد التقطتها تلقائياً. |
| Biraz golf topuna benziyor, bende yerden aldım ve cebime koydum. | Open Subtitles | إنها تشبه كرة الجولف إلى حد ما لذا التقطتها ووضعتها في جيبي |