"التقى" - Translation from Arabic to Turkish

• tanıştı
• tanışmış
• tanıştığı
• buluştu
• görüştü
• tanıştığını
• karşılaşmış
• tanışana
• tanıştın
• tanıştığında
• buluştuğu
• tanışıp
• tanışan
• tanışmıştı
• tanıştılar

Ailem burada tanıştı. Sanırım tutunacak bir şey arıyorum sadece.
التقى أبواي هنا، أعتقد أنني أبحث عن شئ أتمسك به

Peki bu çocuk bunca zamandır neredeydi ve suç ortağıyla nerede tanıştı?
إذن أين كان ذلك الفتى طوال الوقت و أين التقى بشريكه بالجريمة؟

Bir gün çok güzel bir kızla tanışmış.
الذي التقى ميكى الرائعة التى كانت، أوه، جميلة جدا.

1942'de Bonica, mezun oldu, ve maçların birinde tanıştığı, sevgilisi Emma ile evlendi.
في عام 1942، تخرج بونيكا من كلية الطب وتزوج من إيما حبيبته التي التقى بها في أحدى مبارياته قبل عدة سنوات

Binlerce Avrupalı siyaset hakkında tartışmak için bir yabancıyla buluştu.
التقى آلاف الأوروبيين بأشخاصٍ لا يعرفونهم ليتناقشوا في أمور السياسة.

Ah, aslında kendisi, başkan ile de özel görüştü, ama maalesef, ama resim çektirecek zaman omadı.
في الواقع هو التقى بشكل خاص مع الرئيس لكن للأسف، لم يكن هناك وقت لأخذ صورة

O sırada şehrin varoşlarında Arthur Odile'e bu yolda yürüyen bir ahbabıyla nasıl tanıştığını anlattı...
في هذه الأثناء ، على مشارف المدينة آرثر اخبر أوديل كيف التقى ذات مرة صديق يمشي بهذه الطريقة

Hans, orada Christoph Probst, Willi Graf ve Alexander Schmorell ile tanıştı.
وهناك التقى هانز بكريستوفر بروبست، وفيلي جراف، وألكسندر شموريل.

Şanslıydı ki bu adamla tanıştı. Adı Rodrigo Baggio, Brezilyada dizüstü bilgisayar sahibi olan ilk kişi.
وكما قلنا لحسن حظه انه التقى بهذا الشاب والذي يدعى رودريغو باجيو وهو صاحب اول جهاز محمول في البرازيل

Bir gün bir kadınla tanıştı. Kadın çok güzeldi.
ذات يوم , التقى بامرأة هذه المرأة كانت أكثر من جميلة

Çünkü burada yaşasaydın, mutlaka tanışmış olurduk.
إذا كنت تعيش هنا، كنا قد التقى قبل الآن.

Biliyor musun ortaklarımdan biri karısı ile internette tanışmış.
أتعرف, احد شركاءي التقى بزوجته على الانترنت

Görünüşe göre, öldüğünü düşündüğümüz bir dostumuzla tanışmış.
من الواضح انه التقى بشخص كنا نعتقد أنه ميت

İngiltere'den gelmişti, ve bir zamanlar bir reklam filminde oynarken tanıştığı bir kadınla evlenmişti.
هو من بريطانيا، وكان متزوجاً من قبل من امرأة التقى بها بعد وضعه إعلاناً عن برج الجدي.

Bu projede yönetici benim ve ortağım bir hafta önce tanıştığı bir kadın yüzünden duygusallaştı diye hazırlıksız gitmeyeceğim.
أنا مدير هذا المشروع و لن أوقف هذا المشروع لأنّ مساعدي فقد عقله بسبب فتاة التقى بها , منذ حوالي أسبوع

Şehrin öbür ucunda Miranda kaderin hazinesiyle bir kez daha buluştu.
الجانب الآخر من المدينة، التقى ميراندا لها كنز الكرمية لتناول العشاء.

Aslında başkanla özel olarak da görüştü ama ne yazık ki fotoğraf çektirmek için yeterli zaman yoktu.
في الواقع هو التقى بشكل خاص مع الرئيس لكن للأسف، لم يكن هناك وقت لأخذ صورة

Aşıkların nasıl tanıştığını değil nasıl trajik bir şekilde ayrıldıklarını.
ليس كيف التقى الحبيبين، بل النهاية المفجعة لعلاقتهما.

Bir çiftçi hayalet bir kadınla karşılaşmış ve kadın ona altın bir kutu vermiş.
مزارع التقى بامرأة شبح وقامت بإعطاءه صندوقاً ذهبياً

Seninle tanışana kadar bir sorunu yoktu.
لقد كان مضطربا فقط لم يكن مضطربا حتى التقى بك

- Onunla nasıl tanıştın?
لذلك هذه هي الطريقة التي التقى بها؟

Marie-Thérèse Picasso ile tanıştığında 17 yaşındaydı.
لقد التقى بيكاسو بماري عندما كانت في السابعة عشر من عمرها

Dün akşam adamın biriyle buluştuğu meyhaneye kadar takip ettim.
لقد تعقبته إلى الحانة البارحه حيث التقى رجلاً

Ve işte Kral ve Kraliçe'nin tanışıp küçük prenses Luc'nin doğma hikayesi işte böyle.
لكيفية التقى الملك والملكة وكيف قليلا ولدت الأميرة لوسي.

Onun dışında kurbanla tanışan tek kişi evimde uyuyor.
، غير ذلك الشخص الوحيد الّذي يبدو . بأنّه التقى الضحيّة، ينام بمنزليّ

Dylan onunla Sokak çocuklarının takıldığı Harper Plaza'da tanışmıştı.
ديلان التقى بها في ساحة هاربر حيث يتسكع أطفال الشارع ديلان كان يتحضر للذهاب الى معهد أم أي تي

Bob ve Trudy, Trudy lisede okurken bir kör randevuda tanıştılar.
التقى بوب بتيدي في موعد غرامي حينما كانت لا تزال في الثانوية.