| - Şu şişko Mallon bir yargıca kendisinin karantinadan alınması için dilekçe vermiş. | Open Subtitles | - تلك البقرة "مالون" قدمت التماساً لقاضياً - لتخرج نفسها من الحجر الصحي |
| İyi olduğundan emin olmak için hemen bir dilekçe vermelisin. | Open Subtitles | يجب أن ترفعي التماساً لمثوله أمام المحكمة فوراً |
| - Ya imzalı dilekçe getirirsek? | Open Subtitles | ـ ماذا لو أحضرنا التماساً موقعاً؟ |
| Amerika eyalet mahkemesine tutuklu vatandaşlarımızın hakim önüne çıkması için dilekçe verdim. | Open Subtitles | حسناً، من الجلىّ أن ذلك غيركافٍ لقد رفعت التماساً لمحكمة الولايات المتحدة المركزية للمذكرات الرسمية لأوامر المثول أمام المحكمة لمواطنينا المسجونين |
| Hapse yollandığımı öğrendiğimde, avukatım D.O.C için istekte bulundu. | Open Subtitles | عندما عرفت أنه سيتم سجني قدم المحامي الخاص بي التماساً للمحكمة |
| Hapse yollandığımı öğrendiğimde, avukatım D.O.C için istekte bulundu. | Open Subtitles | عندما عرفت أنه سيتم سجني قدم المحامي الخاص بي التماساً للمحكمة |
| Bir dilekçe yazdım. | Open Subtitles | كتبتُ التماساً. |
| Mahkemeye dilekçe ver. | Open Subtitles | قدّمي التماساً للمحكمة. |