"التمتع" - Translation from Arabic to Turkish

    • tadını
        
    • zevk
        
    • keyfini
        
    • keyif
        
    • eğlenmek
        
    • zevki
        
    • zevkini
        
    • eğlenebiliriz
        
    • eğlenmekten
        
    Canım isterse, sosyal güvenliğin ve oy vermenin tadını çıkartabilirim. Open Subtitles بإمكاني التمتع بعوائد الضمان الإجتماعي وبإمكاني التصويت، لو أردت ذلك
    Belki de o şerefsiz babasını görmeye ve baharın tadını çıkarmaya gitmiştir. Open Subtitles ربما عادت هناك لكي ترى والدها الخنيث أو التمتع بسقوط أوراق الشجر
    Ahiretin tadını çıkar derdim ama ikimiz de onun sonsuz boşluk olduğunu biliyoruz. Open Subtitles أود أن أقول التمتع الآخرة، لكن كلانا يعرف هذا هو مجرد العدم الأزلي.
    O deneyde bir elektrot maymunun beynindeki zevk merkezine yerlestirilmisti. Open Subtitles حيث قمنا بزراعة الترود في مركز التمتع في مخ قرد
    Hayatlarımız sadece amaçtan ibaret değildir. Ara sıra kendimizden zevk almaya izinliyiz. Open Subtitles حياتنا ليست فقط عن الوظيفة بليسمح لنا التمتع بأنفسنا في بعض الأحيان
    Bu ömür, çalışanlarının keyfini çıkarmayı beklediklerinin yarısından daha az. TED وهذا أقل من نصف العمر الممكن لموظفيها توقُّع التمتع به.
    İsteğim kanunmuş gibi davranalım, ve isteğim, bu partinin tadını çıkarmak. Open Subtitles دعنا نتظاهر بأن امنيتى قانون و امنيتى هى التمتع بالحفله
    Böylelikle tatlımın tadını çıkarırken bir yandan da manzarının tadını çıkarabilirim. Open Subtitles و هكذا أستطيع التمتع بالمناظر الجميلة بينما أتمتع بأكل الحلوى
    Bu süre içinde... doygun bir serumun eşliğinde... yenen ordövrün tadını çıkarabileceksiniz. Open Subtitles لكن خلال تلك الفتره ستكون قادرا على التمتع بالتأثيرات المشهيه لك.
    Sıcak deliklerdeki hayvanlar tarafından sömürülen enerji kaynakları bir anda bitebilir ama burada, yaşam daha istikrarlı bir jeolojik geleceğin tadını çıkarabilir. Open Subtitles مصادر الطاقة التي تستغلها حيوانات الفتحات الحرارية قد تتعرض للتعطل فجأة لكن هنا , يمكن التمتع بحياة جيولوجية أكثر استقرارا في المستقبل
    New York dünyanın en büyük şehri, ve sen hiç tadını çıkarmıyorsun. Open Subtitles نيويورك أروع مدينة بالعالم ولا نستطيع التمتع بها
    Bizi kısa bir süre sonra sona erecek yolculuğun tadını çıkarmaktan alıkoyacak korku ve pişmanlıklardan kurtulmakta. Open Subtitles هي أن نترك الخوف والندم الذي يبطئنا ونمنع أنفسنا من التمتع بالسفر الذي سيكون قريبًا
    Eğer tadını çıkartamayacaksam hayatımı uzatmanın anlamı ne? Open Subtitles ما الهدف من تمديد حياتي اذا كنت لا استطيع التمتع بها؟
    Arkana yaslan, rahatla ve sefil ömrünün kalanının tadını çıkar. Open Subtitles إجلس و استرخي ، وحاول التمتع بما تبقى من حياتك البائسة
    I ı'm Gerçekten bu yeni dünyada hayatımı zevk olacak düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أنني ذاهب حقا في التمتع حياتي في هذا العالم الجديد.
    Ve yine bu şekilde bina gibi işler, geniş boşluklardan zevk alan yaşayan ve buraları ziyaeret eden bizler için. TED مرة أخرى، الطريقة التي تعمل بوصفها مبنى ، لهؤلاء الذين منا يمكنهم التمتع بالمساحات، للاقامة والزيارة.
    Hayallerinizin hepsine ulaşabilmenizin tek yolu yolculuğunuzun her adımından bütünüyle zevk almaktır. TED والطريقة الوحيدة لتحقيق كل أحلامك حقا هو التمتع المطلق بكل خطوة من خطوات رحلتك.
    Yüce Tanrım, keyfini çıkarmak üzere olduğumuz mahremiyet için şükürler olsun Open Subtitles أيتها السماء، شكراً على الألفة الطبيعية التي أوشكنا على التمتع بها
    Hadi ama bir erkek bedava peyniri ile kültürden keyif alamaz mı? Open Subtitles ماذا؟ هيا الرجل لا يمكنه التمتع بثقافة صغيرة مع الجبن المجاني؟
    Ben şimdi istiyorum. Gençken harcamak istiyorum. eğlenmek. Open Subtitles أريد نقودى الأن بينما أستطيع التمتع بهم أريد أن أحصل عليهم
    çok korkutucu olduğum için bir birinize yaslanmak istediniz yada hepiniz de bu zevki tatmak istediniz beni aciz görmek aslında ikisinden de biraz biraz... Open Subtitles لتدعموا أنفسكم لأنيي مخيفة جدا؟ أو أردتن التمتع برؤيتي بلا سلطة؟ اعتقد الاثنين معاً
    Ama bunu daha ne kadar tutacağız ki gidip oraya günün zevkini çıkaralım? Open Subtitles لكن كيف يُمكننا جعل ذلك الشي فوق بما يكفي للخروج هناك و التمتع به ؟
    Bu gece hepimiz eğlenebiliriz. Open Subtitles يمكننا التمتع جميعاً هذه الليلة.
    Uyuşturucu kullanma, eğlenmekten vazgeç. Okula geri dön ve diplomanı al. Open Subtitles توقفي عن التعاطي، توقفي عن التمتع عودي إلي الدراسة و تخرجي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more