| Özgürlüğünü kazanmak karşılığında vereceği tavizler? | Open Subtitles | ما هي التنازلات التي تهيء له العودة إلى حريته ؟ |
| Şimdi de bazı tavizler vermemiz gerekiyor. | Open Subtitles | الآن، نحن بالتأكيد أضطررنا أن نحدث بعض التنازلات |
| Hayır! Daha fazla taviz vermeyeceğim! Bu benim oyunum ve onu istiyorum! | Open Subtitles | لا ، لا مزيد من التنازلات ، إنها مسرحيتى و إننى أريده |
| Endüstriyel üretimin devam etmesi için, meydan okumadı, taviz verdi. | Open Subtitles | استخدام التنازلات ، عوضاً عن المواجهه للحفاظ على الإنتاج الصناعي |
| Beni alttan alttan fikirlerimden ödün verdirmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تجبرني شيئًا فشيئًا لتقديم التنازلات. |
| Fakat bu ödünler zinciri öyle uzayacak ki günün birinde benden bıkacaksın. | Open Subtitles | ...لكن سلسلة التنازلات هذه قد تستمر و تستمر إلى مالا نهاية ...و ربما يوماً ما |
| Biraz düşünürsek bir uzlaşma noktası bulabiliriz. | Open Subtitles | إذا كنا نفكر في ذلك، يمكننا أن نجعل جميع بعض التنازلات. |
| Verilen tavizleri kabul edemiyorum. | Open Subtitles | لن أقبل التنازلات. |
| Petrol imtiyazları, siz ve Monsieur Russell tarafından alınmıştı. | Open Subtitles | التنازلات إستكشافِ النفطِ الذي الرجل وأنت. إكتسبوا روسل، |
| Yaptığım uzlaşmalardan konuşma sırası bana geldi mi? | Open Subtitles | هل دوري للحديث حول التنازلات أجعل؟ |
| Ama bazi durumlarda bunun gibi bir gereklilikte verilmesi gereken tavizler oluyor. | Open Subtitles | لكن في بعض الحالات، عندما أكون في ضغطِ شديد، مثل هذه الحالة، لابدّ من إجراء بعض التنازلات. |
| Ama bazı durumlarda bunun gibi bir gereklilikte verilmesi gereken tavizler oluyor. | Open Subtitles | لكن في بعض الحالات، عندما أكون في ضغطِ شديد، مثل هذه الحالة، لابدّ من إجراء بعض التنازلات. |
| Şimdiyse kalbinin Helen'a ait olduğunu, bunun bir önemi olmadığını ileriki yıllarda evliliğimize çığ gibi düşecek lanet tavizler ve yarım gerçeklerle mutlu olmamı söylüyorsun. | Open Subtitles | ثم تقولين لي أنّ قلبِك ملك لهيلين. وأنّ هذا لا يهم, ويجب أنْ أكون سعيداً بهذه التنازلات السخيفة وأنصاف الحقائق |
| Bazı tavizler vermek zorunda kalacaksınız. | Open Subtitles | يجب عليكم أن تقوموا ببعض التنازلات. |
| Hesselboe arayıp yeni tavizler istedi. | Open Subtitles | اتصل هيسيلبو للتو ويريد بعض التنازلات |
| Böyle tavizler vermek zorunda kaldığımız için. | Open Subtitles | اننا مضطرين ان نقوم بمثل هذه التنازلات |
| Yalnızlık çok zor ama taviz vermektense yalnız kalmayı tercih ediyorum. | Open Subtitles | الوحدة عبء ثقيل، .. لكنيأفضلأنأكون وحدي . على تقديم التنازلات. |
| Büyük güne yaklaştıkça daha fazla taviz veriyorsunuz. | Open Subtitles | عندما يقترب اليوم المنتظر، تكثر من التنازلات. |
| Neden taviz vermesi gereken hep ben oluyorum? | Open Subtitles | لماذا أنا دائما من يجب أن يقدم التنازلات ؟ |
| Daha fazla taviz olmayacağına söz verdi. | Open Subtitles | لديّ وعده بأن لن تكون هناك المزيد من التنازلات. |
| Onu yola getirmek için biraz ödün vermem gerekti. | Open Subtitles | كان علي أن أتأكد من التنازلات قبل زفافي منها |
| Ama iyi bir kazanım elde edebilmek için bazı ödünler vermeniz gerekir. | Open Subtitles | لكن من أجل الحصول على تلك النتائج الجيدة حقاً , يجب عليك تقديم بعض التنازلات . |
| Eğer uzlaşma olacaksa, o zaman Dhankor'U buraya getir. | Open Subtitles | ان كان لابد من التنازلات ، فلتاتي هجور هنا |
| Zaten lanet olası tavizleri veriyoruz. | Open Subtitles | -نحن نقوم ببعض التنازلات اللعينة. |
| Ordularınızı geri çekerseniz başka imtiyazları da değerlendiririm. | Open Subtitles | سأضع المزيد من التنازلات إذا قمت بسحب جيشك |
| Ve bunun yüklediği uzlaşmalardan mutlulukla yararlanın. | Open Subtitles | ووضع بسعادة حتى مع التنازلات التي تفرض. |