| Ama Yöneticiler bir şeyler imzalamam için geliyorlar. | Open Subtitles | ولكن المدراء التنفيذيون سيأتون للمكتب للحصول على توقيعي |
| Sizin gibi becerikle Yöneticiler sadece şirkete ait jetlerle uçabilir. | Open Subtitles | المدراء التنفيذيون المهمون مثلك يستقلون طائرة الشركة فقط |
| Üst düzey Yöneticiler bana içki ısmarlamayı severlerdi. | Open Subtitles | التنفيذيون رفيعو الدرجة أحبوا شراء مشروبات لي. |
| Sana şöyle diyeyim, şehir yöneticileri geçici sekretere ihtiyaç duymaz tatlım. İdman dışında. | Open Subtitles | دعيني أخبركِ عزيزتي، المديرون التنفيذيون في المدينة لا يحتاجون موظفين مؤقتين إلا للتدريب |
| Şirketlerin en önemli yöneticileri parti için evime geldi. | Open Subtitles | المدراء التنفيذيون البارزون في المؤسسة قدموا إلى بيتي لحضور الحفل |
| Yaşlı Adam çok inatçı... ve müdürler de çok düzenbazlar. | Open Subtitles | .. لقد عاند الرجل العجوز و عاند المدراء التنفيذيون كذلك |
| CEO'ların binlerce kurabiye kavanozu olmaz. | Open Subtitles | المدراء التنفيذيون لا يجمّعون آلاف حاويات البسكويت |
| Bay. Omi ve diğer Yöneticiler darbeciler tarafından tutuklandılar mı...? | Open Subtitles | السّيد اومي والمدراء التنفيذيون الآخرون إعتقلَ بالإنقلابِ... |
| Dolayısıyla tüm sorumluluğu da kadınların omuzlarına yüklemek istemeyiz ayrıca bu pek de akıllıca olmaz, nedeni de şu: Şirketlerin stratejik finansal hedeflerine ulaşmaları için üst Yöneticiler iyi bilir ki çalışanları aynı hedefe yönlendirmek gerekir. | TED | لذا لا نريد أن نحمل النساء المسئولية بنسبة 100%، ولن يكون من الحكمة فعل ذلك، وهذا هو السبب: لكي تحقق الشركات أهدافها المالية الاستراتيجية، يدرك المدراء التنفيذيون أن عليهم أن يساهموا في أخذ الجميع لنفس الاتجاه. |
| Üst düzey Yöneticiler bunu çok iyi bilirler fakat Conference Board şirketinin raporuna göre sadece %37'si iş yerlerinde stratejik ittifak olduğuna inanıyor. | TED | والمدراء التنفيذيون يعرفون ذلك جيدًا، ومع ذلك 37% فقط وفقا لتقرير صدر مؤخرًا من Conference Board يعتقدون أنهم يتمتعون بذلك التوافق الاستراتيجي في مقار عملهم. |
| Yöneticiler böyledir... | Open Subtitles | التنفيذيون أشبه بـ"هوه! هوه! هوه!" |
| Yöneticiler ve satın alınmış girişimciler. Anladık. Dinle, Oliver. | Open Subtitles | المدراء التنفيذيون ورجال الأعمال الفاسدون أفهم، اصغ يا (أوليفر)، إنما أقول.. |
| Hatta Yöneticiler bile gelir geçer. | Open Subtitles | حتى المدراء التنفيذيون كذلك |
| Sana şöyle diyeyim, şehir yöneticileri geçici sekretere ihtiyaç duymaz tatlım. İdman dışında. | Open Subtitles | حسنا، دعيني أخبركِ عزيزتي المديرون التنفيذيون في المدينة لا يحتاجون موظفين مؤقتين إلا للتدريب |
| Şehir yöneticileri geçici sekretere ihtiyaç duymaz, idman dışında. | Open Subtitles | المديرون التنفيذيون في المدينة لا يحتاجون موظفين مؤقتين إلا للتدريب |
| - Evet. Danimarka şirketlerinin üst düzey yöneticileri krizi atlattığımızı söylüyorlar ama samimi olalım. | Open Subtitles | والمدراء التنفيذيون يقولون لقد اجتزنا العاصفة. |
| Kanal yöneticileri çok memnun. | Open Subtitles | المدراء التنفيذيون في الشبكة راضون. |
| Primler çalışmayınca, müdürler, şirketlerinin geleceğini düşünmeyip de, kocaman ödüller veren kısa vadeli çıkarlar peşinde koştukça cevap hep aynı oluyor: | TED | عندما لا تُجدي الحوافز، عندما يتجاهل المسئولون التنفيذيون ازدهار شركاتهم على المدى البعيد سعيًا وراء مكاسب على المدى القصير ستؤدي إلى تحقيق أرباح ضخمة، دائمًا ما تكون الإجابة واحدة: |
| Ama bu California'lı mühendisler New York'a gidip süper icatlarını Xerox büyükbaşlarına sundukları zaman o müdürler neye baktıklarını idrak edemediler. | Open Subtitles | ولكن عندما وجب على مهندسي كالفورنيا التوجه الى نيويورك وتقديم كل هذه الأشياء الأنيقة للمسؤولين في زيروكس هؤلاء التنفيذيون لم يفهموا تلك الأشياء التي ينظرون اليها |
| CEO'ları bir anda milyarder oldu. | Open Subtitles | يُحولون مدرائهم التنفيذيون إلى البليونيرات |
| Simsarlar ve CEO'lar balon sırasında çok fazla zenginleştiler. | Open Subtitles | التجار و المديرون التنفيذيون اثروا ثراءا فاحشا خلال الفقاعة |