İşte burada üstesinden gelebileceğimizi düşündüğüm bazı harika hedefler var. | TED | لذا إليك بعض الأهداف المدهشة التي أعتقد أننا يمكننا التعامل معها الآن. |
Size hepimizin önemsediğini düşündüğüm iki alandan örnekler göstereyim: Sağlık ve Eğitim. | TED | واسمحوا لي أن أقدم لكم بعض الأمثلة من نوعين من المجالات التي أعتقد أننا جميعا نهتم لها: الصحة والتعليم. |
Size şehirleri çok daha iyi hale getirebileceğini düşündüğüm birkaç içerik önereceğim, ve yeni yaratılacak şehirlerde bunları uygulamak çok kolay olacak. | TED | سأعرض عليكم بعض العناصر التي أعتقد أنها ستجعل مدننا أفضل، والتي سيسهل دمجها في المدن الجديدة التي هي في طور الإنشاء. |
Bu programın güzel olduğunu düşündüğüm yönlerinden biri de kimsenin tek başına katılmasına izin verilmemesi. | TED | أحد الأشياء التي أعتقد أنها رائعة جداً عن هذا البرنامج أنه لا يُسمح لأحد أن يفعل ذلك بمفرده |
Ki yanlış saymadıysam sadece 25 saniyelik ömrün kaldı. | Open Subtitles | التي أعتقد بحلول الآن هي خمسة وعشرون ثانية |
Tam o sırada gerçekleştirdğimi düşündüğüm bazı ciddi oyunlar için ikinci durum ortaya çıktı. | TED | وهذه هي الحالة الثانية التي أعتقد أنني حققت فيها بعض اللعب الجاد |
Basit şeylerle ilgili düşünürken faydalı olacağını düşündüğüm özellikler: Birinci olarak, tahmin edilebilirdir. | TED | الخاصيات التي أعتقد أنه من المفيد التفكير فيها بخصوص الأشياء البسيطة: أولاً، يمكن التنبؤ بها. |
Öncelikle, belli mekanizmaların davranışlarına neden olduğunu düşündüğüm anahtar elemanları bulurum. | TED | أولًا، أحدد العناصر الجوهرية التي أعتقد أنها قد تحفزُ السلوكيات لآلية معينة مع مرور الزمن. |
Aşık olduğumu düşündüğüm kadın az önce aradı ve beni geri istiyor. | Open Subtitles | الإمرأة التي أعتقد أني أحبها إتصلت بي وطَلبت مني الرجوع إليها |
Onu seviyorum, Alan. Eninde sonunda parmağıma bir halka takmayı başarabileceğini düşündüğüm tek kız o. | Open Subtitles | إنها الوحيدة التي أعتقد أنني قد ينتهي بي الأمر مرتبط بها |
Saf ve gerçekçi olacağını düşündüğüm bir oyun sergilemeye hazırlanıyorum. | Open Subtitles | وسأنفذ المسرحية التي أعتقد أنها ستصبح صافية وصادقة. |
Pekala, yardım edebileceğinizi düşündüğüm bir kaç problemimiz var. | Open Subtitles | حسنا , لدينا شيئا من المشكلة التي أعتقد أنك قد تكون قادرة على مساعدة. |
Uzak bir ihtimal ama, birkaç gün önce, görmen gerektiğini düşündüğüm... bir şeyi haritalandırdık. | Open Subtitles | انها تسديدة بعيدة، ولكننا نخطط لشيئاً بضعة أيام التي أعتقد أنك تحتاج لرؤيتها |
Ishida bilim adamlarıyla birlikte diskteki hasarı onaracağını düşündüğüm bir kaç yenilik yaptım. | Open Subtitles | لقد أجرينا عدة تغييرات علي قرص وهمي التي أعتقد أنها سوف تتغلب على الأضرار التي لحقت بها من قبل علماء إشيدا |
Uyuşturucu müptelaları, kolları ve bacakları çöktüğü zaman, ayak parmaklarında damar bulurlarmış. Katranlı kumları ve kaya petrolü geliştirmek bunun gibidir. Burada, şahsen anlamlı olduğunu düşündüğüm sadece birkaç tane yatırım var. | TED | يبحث المدمنون عن الأوردة الموجودة في أصابعهم عندما تختفي أوردة أذرعهم وأرجلهم. تطوير رمال القطران والفحم الحجري هو المعادل. وهنا القليل من الاستثمارات التي أعتقد بشكل شخصي أنها مجدية |
Ben Rich Baraniuk. Ve bugün hakkında konuşacaklarım, son iki günde konuşulan şeylerle büyük yansımaları olduğunu düşündüğüm fikirler. | TED | أنا ريتشارد بارانيك. وما أريد الحديث عنه قليلاً اليوم هو بعض الأفكار التي أعتقد أن لها صدى كبير مع كل الأشياء التي تم الحديث عنها في اليومين الماضيين. |
Afrika'da var olması gerektiğini düşündüğüm birçok şey hakkında sohbetler ettim. | TED | كان لدى الكثير من النقاشات حول الأشياء التي أعتقد أنها يجب ان تحدث في أفريقيا . |
Bu önemli bir dilek, ama elde edebileceğimizi düşündüğüm bir dilek. | TED | هذه أمنية مهمة ، لكنها الأمنية التي أعتقد أننا نستطيع تحقيقها . |
Ki yanlış saymadıysam sadece 25 saniyelik ömrün kaldı. | Open Subtitles | التي أعتقد بحلول الآن هي خمسة وعشرون ثانية |