İşlediğim tek suç onu daha genç biri için bırakmaktı. | Open Subtitles | الجريمة الوحيدة التي إرتكبتها . هي أنني تركته لرجل أصغر |
Ne tanrılara, ne de insanlara karşı işlediğim suçlar doğruyu söylememe engel oldu. | Open Subtitles | لا جرائم ضد الآلهة أو البشر.. التي إرتكبتها.. حفظت لقول الحقيقة |
İşlediğim suçların hepsi geçmişte kaldı. | Open Subtitles | مهما تكن الجرائم التي إرتكبتها في الماضي فهيَ من الماضي |
Senin işlediğin suç sayesinde ise bir suçluyu yakaladık ve eseri geri aldık. | Open Subtitles | والجريمة التي إرتكبتها أدت لإعتقال سارق و إعادة قطعة |
Dört yıl önce işlediğin suçların hesabını vermeni sağlayacak insanlar uzun bir liste oluşturuyor. | Open Subtitles | هناك صف طويل من الأشخاص الذي سيتأكدون أنّك ستُعاقب على جرائمك التي إرتكبتها قبل 4 سنوات. |
Şimdi de işlediğin suçun cezasını ödeyeceksin. | Open Subtitles | وستدفع الآن ثمن الجريمة التي إرتكبتها |
Buraya geldiğimden beri işlediğim günahlar için kendimi suçlayacak kadar inancım var. | Open Subtitles | أنا أقول بأنه لذنوبي. لدي ما يكفي من الإيمان لإدانة نفسي للخطايا التي إرتكبتها منذ وصولي هن. |
Bu sefer işlediğim günah nedir? | Open Subtitles | ما الخطيئة التي إرتكبتها الآن؟ |
Onun için işlediğin suçları biliyorum. | Open Subtitles | أعرف الجرائم التي إرتكبتها لأجلها |
Sadece ben işlediğin günahları anlayabilirim. | Open Subtitles | أنا وحدي أفهم الذنوب التي إرتكبتها |
Açık denizlerde işlediğin suçlardan dolayı Majesteleri Kral'ın bana verdiği yetkiye dayanarak ve kişisel bazı sebeplerden dolayı seni mahkemeye götürmek için almaya geldiğimi ve benim tutuklum olduğunu ilan ediyorum. | Open Subtitles | بسب الجرائم التي إرتكبتها في أعالي البحار، ومن خلال السلطات المخوّلة لي... من قِبَل جلالة الملك، وبقدر عالٍ من القناعة الذاتية... بموجب القانون أضعكَ في عهدة المحكمة وأعلنكَ سجينًا لي |