| aldığın vakaları değiştirmek zorunda değilsin. Onları nasıl tedavi ettiğinin de bir önemi yok. | Open Subtitles | لا تحتاج لتغيير الحالات التي تأخذها أو حتي كيف تتعامل معها |
| aldığın ağrıkesiciler hakkında konuşmalıyız, çünkü her şeyi unutmaya başladın. | Open Subtitles | علينا أن نتحدث عن مسكنات الآلام التي تأخذها لأني لا أعتقد أنك تتذكر أي شيء |
| İnsanlardan aldığın sorunları kontrol edebiliyor musun? | Open Subtitles | يمكنك التحكم في الاضطرابات التي تأخذها من الناس ؟ |
| Yaralarının bakımı ve aldığın ilaçlarla ilgili bilgiler burada. | Open Subtitles | هذه الملاحظات تتضمن الرعاية الخاصة بجروحك وقائمة العقاقير التي تأخذها. |
| O aldığın ne? Xanax mı? | Open Subtitles | وماهي تلك المواد التي تأخذها ؟ |
| Ama bir çocuk olarak aldığın bakış açısı sadece sana verilendir... | Open Subtitles | لكن بالنسبة لطفل وجهة النظر الأولى التي تأخذها ... تأخذها من أمك ؟ |
| - Asıl sorun aldığın şu çöpler. | Open Subtitles | هذه هي المشكلة مع النفايات التي تأخذها |
| Beni kızdıran aldığın kan değil, Van Helsing bunu yaparken içten içe aldığın zevk. | Open Subtitles | ليست الدماء التي تسحبها يا (فان هيلسينج) ما يغضبني ولكن أغتاظ من المتعة الكبيرة التي تأخذها منها |