"التي تقف" - Translation from Arabic to Turkish

    • duran
        
    Yazılımını test ediyor ve ilerlemesi için önünde duran kadını ortadan kaldırıyor. Open Subtitles يمكنه ان يختبر برامجه ويتخلص من المرأة التي تقف في طريق تقدمه
    Yani, dik duran, sıska kollu garip bir çeşit kertenkele olduğu düşünülebilir. Open Subtitles قد تعتقد أنها نوع غريب من السحالي الممدودة الأطراف التي تقف بإستقامة
    Şu yolda duran sizin arabanız değil mi? Open Subtitles أليست سيارتك تلك التي تقف على الطريق هناك؟
    cehennemin ağzındaki mezar kadar sessiz duran ... bu kız. Open Subtitles التي تقف بمنتهى الإتزان و الهدوء على شفى الجحيم. هذهالفتاة...
    Yanında duran kadın aranan kişi. Open Subtitles المرأة التي تقف بجانبه إنها الشخص المفقود
    Çünkü karşımda duran ile aynı kişi değil. Open Subtitles لأنّها ليست الفتاة نفسها التي تقف هنا أمامي الآن.
    Bunun için dua etsen iyi olur, çünkü üzerinde duran insan benim bir arkadaşım. Open Subtitles من الأفضل أن تدعو أنّه يُمكن تعطيلها، لأنّ المرأة التي تقف عليها صديقة لي.
    O bombanın üzerinde duran dedektifin bunu atlatması gerekiyor, Open Subtitles تلك المُحققة التي تقف على تلك القنبلة، يجب أن تخرج من هذا حيّة.
    Beni endişelendiren beş gün değil, Londra ile aramızda duran üç İngiliz ordusu ve hiçbirinin nerede olduğunu bilmiyor olmamız! Open Subtitles ليست الخمسة الأيام التي تقلقني لكن الجيوش البريطانية الثلاثة التي تقف بيننا وبين لندن
    Hastam ve onlar arasında duran tek kişi bendim. Open Subtitles انا كنت الوحيده التي تقف بينه وبينهم
    Ancak arabada gördüğüm kadın şu anda tam karşımda duran kadın güzelleşmiş, rüya gibi biri olmuş. Open Subtitles لكن المرأة التي رأيتها في العربة ... المرأة التي تقف الآن أمامي لقد أزهرتِ
    Yolumuzda duran tek şey bu kız. Open Subtitles أنها الوحيدة التي تقف في طريقنا
    Bilmem, bu şarkıyı kimin yazdığını biliyor musunuz karşınızda duran bu uzun bacaklı kız yazdı Bayan June Carter! Open Subtitles لا أدري إن كنتم تعرفون من كتب هذه الأغنية لكنها هذه الجميلة طويلة الساقين التي تقف هنا (آنسة (جوون كارتر
    Addison, tam yanında duran bayan, sana ameliyat aletlerini uzatan kişi. Open Subtitles ( أديسون)، المرأة التي تقف على يمينكِ, .التيتعطيكِالأدواتالجراحية.
    Var. Vega'nın yanında duran kadın Lara değil. Open Subtitles المرأة التي تقف بجوار (فيغا) في الصورة ليست (لارا).
    Bugün önümde duran, başarısız lise aşkıyla korkunç 'çağrı cihazlı garson' arasında gidip gelen zavallı kadınla değil. Open Subtitles وهي ليست هذه المرأة الرطبة الفوضوية التي تقف أمامي، تجول بين حبيبها السابق والفاشل وذلك المرعب "النادل بجهاز الإستدعاء".
    Leonardo, güvertede Osmanlı şehzadesinin yanında duran kadın. Open Subtitles (ليوناردو)، المرأة على سطح السفينة التي تقف بجوار الأمير العثماني
    Arkanda duran kadını tanıyor musun? Open Subtitles هل تعرف المرأة التي تقف خلفك؟
    Liam ve sizle duran bu kadının adı ne? Open Subtitles ما اسم هذه المرأة التي تقف معك أنت و ( ليام ) ؟
    Hayır, yanında duran genç. Annen. Open Subtitles -كلاّ، الفتاه الشابة التي تقف بجوارك .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more