| yaptığın sinir bozucu şeyler örneğin. | Open Subtitles | على سبيل المثال اتحدث عن الاشياء المزعجه التي تقومين بها |
| Bunu yaptığın ayin her neyse onun bir parçası sanıyor olabilirsin. | Open Subtitles | ربما تظنين أنّ ذلك جزء من الطقوس التي تقومين بها |
| Sana katılırdım ama bu yaptığın dansı bilmiyorum. | Open Subtitles | سأنضم إليك، لكنّي لا أعرف تلك الرقصة التي تقومين بها |
| Yarışta rampalarda yaptığın her numara ve en sondaki sıçrayışın için puan alırsın. | Open Subtitles | حسنٌ, أثناء التزلج على المنحدر، تحرزين نقاطًا وفقًا لحيلكِ على الحاجز، والقفزة التي تقومين بها في النهاية. |
| Analiz ettiğin bu kemik parçası nasıl oldu da Warren Granger'ın boynuna girdi? | Open Subtitles | هذه القطعة من العظم التي تقومين بتحليلها كيف تم حشوها في عنق وارن جرينجر؟ |
| Tıpkı ettiğin telefonların anlamsız olmadığı gibi. | Open Subtitles | و تلك الإتصالات التي تقومين بها لا فائدة منها |
| yaptığın bu harika şeyler için. | Open Subtitles | كي تقومي بالأعمال الرائعة التي تقومين بها |
| Bu yaptığın seçimlere ve hayatının nereye gittiğine bakman için bir şans. | Open Subtitles | إنها فرصة لتقوم بإلقاء نظرة قوية على الإختيارات التي تقومين بها، إلى أين تتجه حياتك. |
| İkincisi, o omuzlarınla yaptığın hareket ne? | Open Subtitles | وثانيا، ما تلك الحركة التي تقومين بها بكتفي؟ |
| yaptığın şeylerin alakası var mı? | Open Subtitles | اهناك علاقة حقيقية للاشياء التي تقومين بها ؟ |
| Sadece yaptığın işi yaptığın şekilde kabul etmeyi öğreniyorum. | Open Subtitles | لذا فإنني أتعلم كيفية تقبل عملك والطريقة التي تقومين به |
| Bizler için yaptığın onca güzel şeyi unutuyoruz. | Open Subtitles | إننا ننسى جميعًا فحسب كلّ الأشياء الرائعة التي تقومين بها |
| Bu yaptığın sıkı numara. | Open Subtitles | أووه,انها خدعة لطيفة التي تقومين بها. نعم! |
| Hani yaptığın şu müthiş hayır işlerini. | Open Subtitles | كل الأشياء الرائعه التي تقومين بها، |
| yaptığın büyü ne? | Open Subtitles | ما هي التعويذة التي تقومين بها؟ |
| Cidden yaptığın şeyler... | Open Subtitles | ... حقاً الأمور التي تقومين بها |
| yaptığın fedakarlıkların farkındayım. | Open Subtitles | أرى التضحيات التي تقومين بها! |
| Bu partnerin için feda ettiğin şeylerle ilgili. | Open Subtitles | إنه يتعلق بالتضحيات التي تقومين بها من أجل شريككِ |
| Bugün muayene ettiğin kadın konusunda endişeliyim | Open Subtitles | إنني مهتم بالعجوز التي تقومين برعايتها |