"التي تلعبها" - Translation from Arabic to Turkish

• oynadığını
• oynuyorsun
• sularda
• oynadığı
• bir oyun
• oynadığın

Çok yakın bir gün bana ne tür bir oyun oynadığını bana söyleyeceğine güveniyorum.
أثق أنّ في يوم من الأيّام القريبة جداً، ستُخبرني بنوع اللعبة التي تلعبها.

Ne çeşit bir oyun oynadığını bilmiyorum ve umurumda da değil.
انا لا اعلم ماهو نوع الالعاب التي تلعبها هنا وانا لا اهتم حقا

Bak dostum bir avcı mısın veya nasıl bir oyun oynuyorsun bilmiyorum.
لا أعرف يا رجل ان كنت صياداً أو مهما كانت اللعبة التي تلعبها

Ben sadece nasıl bir oyun oynuyorsun anlayamadım.
ياالاهي, انا حقا لا اعلم ماهي اللعبة المختلقه التي تلعبها الان

Doğru, bazıları bunu etkili bir metod olarak görebilir, ama tehlikeli sularda yüzüyorsun, Frank.
أعتقد أن أحدهم سيجد وسيلة فعّالة لمعرفة هذا لكن هذه لعبة خطرة التي تلعبها يا(فرانك)

Tanrıların insanlar üzerinde oynadığı acımasız oyunların başka bir kurbanı daha.
إنها ضحية آخرى من حيل القاسية التي تلعبها الآلهه على البشر.

oynadığın kâğıtları hatırlayamıyorsan, kazanmayı nasıl beklersin?
حسن إذا لم تكن تتذكر الأوراق التي تلعبها فكيف تتوقع أن تفوز؟

Hangi oyunu oynadığını bilmiyorum ama, sana önerim, şu saçmalığı kesmen.
لا أعلم ما اللعبة التي تلعبها و لكني أقترح عليك أن تتوقف عن الهراء

Ne oynadığını bildiğini sanıyorsun değil mi David?
تظن انك تعرف اللعبة التي تلعبها ديفيد؟

Nasıl bir oyun oynadığını bilmiyorum. Ne saklıyorsan ?
(لا أعرف ما نوع اللعبة التي تلعبها يا (هيرو

Burada ne çeşit bir oyun oynadığını bilmiyorum Bay Flynn ama artık bitti.
لا أعرف ما اللعبة التي تلعبها هنا، سيد (فلين)، لكنّها انتهت.

- Nasıl bir oyun oynadığını bilmiyorum ama...
-لا أدري ماهية اللعبة التي تلعبها ...

Tehlikeli bir oyun oynuyorsun, Damaskinos.
هذه لعبة خطيرة التي تلعبها يا داماسكينوس . بليد متقلّب جدًّا .

Son derece riskli bir oyun oynuyorsun.
تلك لعبة خطرة جداً التي تلعبها

Ne oyunu oynuyorsun sen? Yine dayak yemek mi istiyorsun?
ما لعبة المرض التي تلعبها هل تريد أن تحصل على ضربة ثانية!

Tehlikeli sularda yüzüyorsun.
انها لعبة خطيرة التي تلعبها

oynadığı tüm o oyunlar, arkadaşları, ve şimdi şu evine-izinsiz-girilmesi.
كل هذه الألاعيب التي تلعبها صديقاتها, و الآن, الاقتحام في منزلها

Anlaşılan oynadığı oyun sadece gerçek değilmiş. Ölümcülmüş.
يبدو أنّ اللعبة التي تلعبها ليست حقيقيّة فحسب، بل هي مُميتة.

Babanla oynadığın ebedi satranç oyununda piyonuz sadece.
نحن مجرد بيادق في لعبة الشطرنج التي تلعبها مع أبيك

oynadığın daha fazla oyunla... fazla ve daha da fazla parayı... cebine uçurabilirsin.
اكيد.اكثر الانواع التي تلعبها ينتج عنها مال و مال اكثر التي سَتطِيرُ إلى جيبِكَ