| Benimle devler arasındaki tek görüşme sebze dağıtımlarını bitirme hakkında olacak. | Open Subtitles | المفاوضات الوحيدة التي ستكون بيني وبين العمالقة ستكون على طلبيات الخضروات. |
| Yalnız kral, kraliçesi olacak bu kadını her yerde aramış. | Open Subtitles | الملك الوحيد فتّش بعيداً بحثاً عن المرأة التي ستكون ملكته |
| Şimdi sizlere hızlıca, birkaç prensipten daha bahsedeceğim. Bunlar, eğitim ve kariyerinizi planlama konusunda yararlı olacak ya da eğer öğretmenlik yapıyorsanız, genç bilim insanlarına öğretme ve danışmanlık yapabilme becerinizi artıracak prensipler. | TED | والآن سوف أعرض عليكم سريعا بعض من المبادئ الأخرى التي ستكون مفيدة في تنظيم تعليمك وسيرتك المهنية، أو إذا كنت معلما، كيف يمكنك أن تحسن من أسلوبك في التعليم و الإرشاد للعلماء الناشئين. |
| İşte senin özelliklerine uyabilecek olan ilanları daire içine aldım. | Open Subtitles | هنا، لقد وضعت دوائر على الوظائف التي ستكون مناسبة لمؤهّلاتك. |
| Bu dergi tarafından ücretsiz erişilebilir olan tek makale budur. | TED | إنها الورقة العلمية الوحيدة التي ستكون متاحة مجانا من طرف هذه الدورية. |
| Tabi ki, hepimiz gelecekte olacak o fiyakalı yeni şeyleri hayal edebiliriz. | TED | بالتأكيد، كلنا يمكننا تخيل هذه الأشياء الجديدة الجميلة التي ستكون موجودة في المستقبل. |
| Bu gösterdiğin şeyler olacak şeylerin gölgesi mi yoksa olabilecek şeylerin mi? | Open Subtitles | هل هى ظلال الأشياء التي ستكون أو من الأشياء التي ربما تكون ؟ |
| Yakında gelininiz olacak Bn. | Open Subtitles | أريدكم أن تقابلوا ناديا التي ستكون قريبا زوجة ابنك |
| İşimiz bitince, çatımızın üstünde her gece bu yıldızlar olacak. | Open Subtitles | هذه هي السماء التي ستكون فوق سقف منزلنا كل ليلة عندما ننتهي من هذا |
| Kardeşim orada olacak ve yanında, o anki sevgilisi kimse o. | Open Subtitles | سيأتي أخي مع التي ستكون صديقته في تلك اللحظة |
| Güzel bir gelin ve... seksi bir kadın olacak. | Open Subtitles | من التي ستكون العروس الخجولة للزوج القادم المثير؟ |
| Bu, şimdiye kadarki en heyecan verici ve en trajik yolculuğumuz olacak. | Open Subtitles | التي ستكون من أكثر مغامراتنا طموحاً لكنها ستكون رحلة تراجيدية |
| Büyük bir hatip olacak. Konuştukça, kelimeleri bu ülkenin ve ve dünyanın dört bir yanından duyulacak. | Open Subtitles | سيتحدث بتلك الكلمات التي ستكون مسموعة في البلاد و في كل العالم |
| Tek çözüm hepsinin ölmesi olacak. | Open Subtitles | العزيمة الوحيدة التي ستكون موجودة عندما يموتون جميعاً |
| Dert etmemiz gereken tek şey... zaman bize geldiğinde... çocuklarımız üzerinde nasıl bir etkimiz olacak? | Open Subtitles | تُركنا فقط لنتسائل عندما يأتي وقتنا ما نوع السيطرة التي ستكون على اطفالنا؟ |
| Rakibin zemini öpüyor olacak. | Open Subtitles | و أنا لست قلقاً بشأن مباراتك التي ستكون الأسبوع القادم |
| Claire sadece iki saat mesafede olacak. | Open Subtitles | وكلير هي الوحيدة التي ستكون على مسافة ساعتين منا |
| Büyük bir hit olacak. | Open Subtitles | الأغنية التي ستكون بمثابة صدمة كبيرة للناس |
| Belki de ırk konspetlerimizi bir zaman kapsülüne koyup onları gömüp bin sene sonra geri çıkardıktan sonra, geleceğe ait olan, daha aydınlanmış, kendimizin ırksız haliyle bakmamız gerekiyordur. | TED | ربما يجدر بنا أن نضع أفكارنا حول العِرق داخل كبسولة للوقت، وأن ندفنها، ثم نعيد استخراجها بعد ألف سنة، ونحدّق إليها بذواتنا المستقبلية التي ستكون أكثر تنوّرًا، ولامبالاةً بالعِرق. |
| Ona siyasi durumun açıklamasını bana göre dahice olan açıklamasını yaptım ve savaşın ne kadar zorlu ve eziyetli geçeceğini açıkladım. | TED | قدّمت له ما ظننت أنّه شرح رائع للوضع السّياسي، وأوضحت مدى القساوة والصعوبة التي ستكون الحرب عليها. |
| Tam o saatte stat üstünde olan radarda sadece bir özel uçak var. | Open Subtitles | لديّ طائرة واحدة خاصّة على الرادار التي ستكون فوق من الملعب في الوقت الذي نحتاجها أن تكون فيه. |