| Gökyüzündeki güneşten başka güneşlerde var Cassiel. | Open Subtitles | هناك شموس أخرى عدا التي في السماء يا كاسييل |
| Sana Gökyüzündeki takımyıldızları göstermek istemiştim ama ters taraftalardı. | Open Subtitles | أردت أن أريك الأبراج التي في السماء. ولكنهم تراجعوا. |
| Altında vakit geçirdiğimiz Gökyüzündeki yıldızları bırakıyorum. | Open Subtitles | أترك لها النجوم التي في السماء التي تشاركنا بها |
| Danny, jersey forman Gökyüzündeki çamaşır sepetinde yok oldu. | Open Subtitles | داني " , قميصك " قد ذهب لسلّة الغسيل الكبيرة التي في السماء |
| Gökyüzündeki yıldız sayısı kadar insan ölmüş. | Open Subtitles | قتل رجال بعدد النجوم التي في السماء |
| Oğlum." Hayır sadece oğlum değil, Gökyüzündeki güneş gibi. | Open Subtitles | لا ليست بمعنى "ابن" بل بمعنى الشمس" التي في السماء" |
| Gökyüzündeki ateşi? | Open Subtitles | النار التي في السماء ؟ |
| Gökyüzündeki apartmana taşınıyorlar | Open Subtitles | "سينتقلون الى الشقة التي في السماء... . |