| Güneş ışığı gibi saçlarınla zümrüt gibi parlayan gözlerine yazdığı romantik şeyleri gördüm. | Open Subtitles | و رأيت الأشياء الرومانسية التي كتبها لصاحبة عيني الزمرد و الشعر المشرق كالشمس |
| Ama insanların senin için yazdığı tüm beyanların kopyaları var. | Open Subtitles | ولكن لدي نسخ من كافة الإفادات التي كتبها الناس لك |
| Ağabeyinin ona yazdığı mektupları yatak odasındaki aynanın kenarına sıkıştırmış, tekrar tekrar okuyor. | TED | تحتفظ أنيسا بالرسالة التي كتبها لها أخوها بإطار المرآة بغرفة نومها، تقرأها مراراً وتكراراً. |
| Çünkü erkeklerin yazdığı bütün romanlarda öyle yazar. | Open Subtitles | أعلم، لأن هذا ما كتب في كل الروايات التي كتبها الرجال |
| Sebastian'ın yazdığı şarkı için... # ...onu sahneye çağırıyoruz. Sesi tıpkı bir çan gibi. | Open Subtitles | لتغني الأغنية التي كتبها سيباستيان صوتها كالجَرَسْ. |
| İki gündür bana yazdığı kelimeleri, duymak istiyorum. Onun, bunları bana yanımda söylemesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أسمعه يقول أجمل الكلمات التي كتبها اليوم |
| Dylan Thomas'ın yazdığı her şiir, ölüm hakkında. | Open Subtitles | كل القصائد اللعينة التي كتبها ديلان توماس تدور عن الموت |
| Bu babamın anneme yazdığı bir mektupta vardı. | Open Subtitles | ؟ كانت تلك هي الكلمات التي كتبها والدي الى والدتي برسالته |
| Altı yıl önce yazdığı şu raporu bulduk. | Open Subtitles | تعقبنا هذه الورقة التي كتبها قبل ستة سنوات |
| Başkasının yazdığı şeyleri okuyorum, tamam mı? | Open Subtitles | انا اقرأ الكلمات التي كتبها شخص اخر, اتفقنا؟ |
| Ryan'a demo kasedini ve kendi kanıyla yazdığı notaları gönderdi. | Open Subtitles | لقد أرسل لـ ريان شريطه التجريبي و بعض النوتات الموسيقية التي كتبها بدمائه |
| Dan Humphrey'nin sen ve annen hakkında yazdığı kısa öyküyü okudum. | Open Subtitles | لقد قرأت تلك القصة القصيرة التي كتبها دان همفري عنك وعن والدتك |
| Babanın kitabın üzerine yazdığı notlardaki şifreyi çözüyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول فك شفرة هذه الملاحظات التي كتبها أبوك في هذا الكتاب |
| - İki hafta önce çocukların yolculukla ilgili yazdığı yığınla mektubu almak için okula uğramıştı. | Open Subtitles | لقد جاء إلى المدرسة قبل أسبوعين لإلتقاط كومة من الرسائل التي كتبها الأطفال لأجل رحلته. |
| Çocuklar, babalarının annelerini bırakıp sana yazdığı şarkıyı duyunca sevinçten zıplayacaklar. | Open Subtitles | سيطيرون من الفرح عند سماعهم الأغنية التي كتبها والدهم بعد رحيل أمهــم |
| yazdığı makalelere bir bakın. | Open Subtitles | إسمعوا، تحققت من هذه المقالات التي كتبها. |
| Çocukken annesine yazdığı şiiri bulunca çok üzüldü. | Open Subtitles | لقد أدمع عندما وجدت تلك القصيدة التي كتبها لأمّه عندما كان صغيرًا |
| İnsanların onlar hakkında takıntılı olduğu şeyler insanların yazdığı iyi şeyler, kötü şeyler filmler, içeriden olup da anlatanlar, hiçbiri onları gerçekten yansıtmıyor. | Open Subtitles | كل الامور التي اصابت الناس بالهوس بهم وكل الامور الجيدة التي كتبها الناس, وكل الأمور السيئة وكل الأفلام |
| bu küçük kitabının üstüne de yazdığı çok farklı bir soru sordu. | Open Subtitles | ولكن في هذه المحاضرات ، التي كتبها في هذا الكتاب الصغير، |
| Dr. Kernohan'ın yazdığı mektubu okudum. | Open Subtitles | لقد قرأت الرسالة التي كتبها الدكتور كيرنوهان. |
| Arkadaşı dediği kişilerin duvarına yazdıkları şeyleri bir okumalısın. | Open Subtitles | يجب أنّ تقرأي بعض التعليقات ، التي كتبها من تدعوهم أصدقائها و عمّا يفعلونه هناك. |