Aynı zamanda bu yaşlı insanların yaşadığı yerler de işitme problemi ile bağdaşmıyordu. | TED | كما اكتشفوا أن البيئة التي يعيش فيها هؤلاء المسنون لا تلائم سمعهم الضعيف. |
Burası, şehrin 70.000'den fazla en fakir sakininin yaşadığı yer. | TED | التي يعيش بها أكثر من 70 ألف من فقراء المدينة. |
dünyanın her yerinden insanların yaşadığı ve çalıştığı uluslararası bir şehir. | Open Subtitles | المدينة الدولية التي يعيش فيها الناس ويعملون من جميع أنحاء العالم |
Cumhurbaşkanı Tong bana halkının yaşadığı küçük adaları yüzdürme veya yeniden inşa etme planından bahsetti. | TED | وقد حدثني الرئيس تونغ عن فكرته الطموحة وهي بناء جزرهم الصغيرة التي يعيش فيها شعبه أو تركها تطفو. |
Çoğu Amerikalının yaşadığı tipik Amerikan şehirlerinde, konut eksikliği yaşanıyor. Konut-iş dengesi yoktur | TED | ومجددًا فإن في أغلب المدن الأمريكية التي يعيش فيها أغلب الأمريكيون، تفتقر إلى وجود السكن في مناطق وسط المدينة. |
Ürününüzün pozitif imajlarını siyahların yaşadığı yerlere koyun. | Open Subtitles | وسيترك صور إيجابية على المنتج الخاص بنا في المناطق التي يعيش فيها السود.. |
Kaima'nın yaşadığı ıssız ada, Kikaijima. | Open Subtitles | اسم الجزيرة المهجورة التي يعيش بها الكايما هو كيكايجما |
yaşadığı yerin ne kadar iğrenç olduğuna baksanıza. | Open Subtitles | لم نكن من اجبره على الشرب ،انظري للقذارة التي يعيش فيها وانظري للقطط التي لوثت المكان |
Beraber yaşadığı kadın- büyüttüğü çocuklar... ona evde ihtiyaçları var. | Open Subtitles | المرأة التي يعيش معها الأطفال يحتاجون لعودته إلى البيت |
Aniden kendini yeniden o adamın yaşadığı yerde buluyor. | Open Subtitles | فجأة يجد نفسه في نفس المنطقة التي يعيش فيها المسيء له |
huysuz kıç'ın yaşadığı şehir gibi değil. | Open Subtitles | ليست مثل المدينة التي يعيش فيها كثير التذمر ذاك. |
Ezra'nın yaşadığı hayat biçimine katılmıyor olabilirim ama burada durup onu mahvetmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | قد لا أتفق مع الطريقه التي يعيش ايزرا بها حياته، لكن لن اقف واسمح لك بتخريبه.. |
Neredeyse adama yaşadığı hayatı sorgulatacak cinsten. | Open Subtitles | إنها كافية بالكاد لتجعل رجل يتسائل عن الطريقة التي يعيش بها حياته |
Birlikte yaşadığı kadın. Orada mı? | Open Subtitles | المرأة التي يعيش معها، هل هو هناك؟ |
ABD'de de 171 büyük şehirde yapılan bir çalışma beyazların siyahlarla eşit koşullarda yaşadığı bir tane şehrin dahi olmadığını ve beyazların şehirlerde yaşadığı en kötü bölgelerin bile ortalama siyahi bir yerleşimden daha iyi olduğunu ortaya koydu. | TED | استنتجت أحد البحوث التي قامت على دراسة 171 من أكبر المدن في الولايات المتحدة عدم وجود مدينة واحدة موازية لظروف أقرانهم من السود، وأن أسوء البيئات الحضارية التي يعيش فيها البيض تعتبر أفضل بكثير من البيئات التي تعتبر مناسبةً نوعاً ما لمجتمعات السود. |
- yaşadığı şehri buldum. | Open Subtitles | -وجدت البلدة التي يعيش بها |