| Ancak bunu etkisiz hale getirmek için yapabileceğimiz bir çok yenilik var. | TED | فهناك الكثير من الاصلاحات التي يمكننا فعلها لتغير مجرى الاحداث. |
| "Bu" fizik olduğunda? Fark ettim ki toplumda fizikten ve imajından bahsettiğimizde onunla yapabileceğimiz şeyleri dâhil etmiyoruz. | TED | وأدركت أننا عندما نتحدث عن الفيزياء في المجتمع وصورتها في أذهاننا، نحن لا نضمن الأشياء التي يمكننا فعلها عندما نعرفها. |
| Evet, yarın yapabileceğimiz birkaç şeye bakıyordum. | Open Subtitles | نعم، فقط كنت أتحقق من الأمور التي يمكننا فعلها غداً |
| Efendim, gerçekten geleceği görebilen bir bilgisayar yapabilirsek... o zaman, bu gezegen ve insanlık için yapabileceğimiz iyilikleri düşünün! | Open Subtitles | .. سيدي ، إذا كنا نستطيع بناء حاسوب يري المستقبل ، إذاً . إذاً فكر في تلك الأشياء الجيدة التي يمكننا فعلها لهذا الكوكب |
| Orada eğlenmek için yapabileceğimiz çok şey var. | Open Subtitles | لابأس لابد ان هنالك الكثير من الاشياء الممتعة التي يمكننا فعلها هنا |
| Beraber yapabileceğimiz onca şey... | Open Subtitles | الأشياء التي . يمكننا فعلها سوية |
| Birkaç yıl önce, New York Times yazarı Michael Pollan tarafından yazılmış bir makale okudum. Pollan bu makalede kendi yiyeceklerimizin bazılarını bile yetiştirmenin, çevre için yapabileceğimiz en iyi şeylerden biri olduğunu savunuyordu. | TED | قبل بضع سنوات، قرأت مقالا للكانب بصحيفة نيويورك تايمز "مايكل بولان" والذي ذكر فيه بأن بزراعة بعض من غذائنا هو أحد أفضل الأشياء التي يمكننا فعلها من أجل البيئة. |