"التّلفاز" - Translation from Arabic to Turkish

    • televizyon
        
    • Televizyonda
        
    Bütün Silver Shamrock maskeli şanslı çocuklar, hepiniz televizyon karşısına geçin. Open Subtitles جميع الأطفال المحظوظين الذي معهم أقنعة سيلفر شامروك يتجمّعوا أمام التّلفاز
    Romanya Konsolosluğu Başkanı, isyancıların liderleriyle kuzeyde buluştukları sırada televizyon ekibinin başına gelenleri saptamada yardım önerdi. Open Subtitles القنصل العام الروماني عرض مساعدته في التّحديد.. ماذا حدث لطاقم التّلفاز
    İçeriye git ve televizyon izle. Biraz babanla konuşayım. Open Subtitles إذهبي الى هناك وشاهدي التّلفاز دعيني أتكلّم مع أبيكِ
    Televizyonda çok güzelsin ama tenin çok daha güzelmiş. Open Subtitles أنت جميلة جداً في التّلفاز لكن أيضاً جميلة أكثر في الطّبيعة
    Televizyonda çizgi film izliyordum. Open Subtitles كنت أشاهد الصّور المتحرّكة على التّلفاز
    Sonra da bunun başlarına gelmeyeceğini düşünerek televizyon başında yemek yemeye ve alışverişe döndüler. Open Subtitles ويعودون للعشاء ومشاهدة التّلفاز ومراكز التّسوّق، أتعتقدين بأنّ هذا لن يحدث لهم قط.
    Üstümüzdekileri çıkarıp televizyon izleriz. Open Subtitles يُمكننا مشاهدة التّلفاز وأقمصتنا مخلوعة.
    televizyon tarihinin en iyi programı! Open Subtitles انّه افضل برنامج بتاريخ التّلفاز!
    Televizyonda canlı yayında ölmüştü. Open Subtitles ماتت على التّلفاز أثناء النّقل المباشر
    Televizyonda harcandı. Open Subtitles لقد كانتْ مُهدرةً على التّلفاز.
    Çünkü Televizyonda birkaç kere uçakların kaza yaptığını gördüm. Open Subtitles لأنّني رأيتُ في التّلفاز... أنّ بعض الطّائرات تتحطّم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more