| sabit maaşa ya da istikrarlı kariyerlere ihtiyacınız yok. | TED | لستَ بحاجة إلى الرواتب الثابته أو الوظائف المُستقرة. |
| Yürüyün! sabit hedefleri vurmak isteyecek, yürüyün. | Open Subtitles | تحركوا استمروا في السير انهم يقنصون الاهذاف الثابته تحركوا |
| O aynı sabit ve donuk bakış... | Open Subtitles | هناك نفس النظره، الزجاجيه الثابته |
| Soğuk kanlılığın sabit ritmi ve acı gerçek. | Open Subtitles | فقط الضربات الثابته للحقيقة الصلبه |
| Bu kalori sayımı ve bu sayıma ilişkin yoğun sabit fikirlilik... | Open Subtitles | هذه الطريقة الثابته التي لم تتغير |
| sabit oranlı amortisörleri burada iyi bir egzersiz yapmak. | Open Subtitles | وتقوم المساعدات الثابته بعمل رائع هنا |
| Çevremizdeki bazı öngörülmeyen kaoslar bizi evrenin sabit yerçekimine, ışık hızına kadar götürdü. | Open Subtitles | مع كل هذه الفوضى التي لا يمكن التنبؤ بها من حولنا هناك بعض العالمية في الاشياء مثل الاشياء الثابته - الجاذبية , |
| sabit gözetimde en önemli olan şey nedir? | Open Subtitles | ماهو أساس المراقبه الثابته |