| üniversite yıllarını tekrar yaşamak biraz acınası ama bana da hak vermeniz lazım. | Open Subtitles | اعرف انها مثيرة للشفقة اعادة ايامك الجامعية لكن عطني بعض الهدوء , حسنا |
| Bugün üniversite danışmanımla bir araya geldik ve bana güreş-amigoluğunun beden eğitimi kredisinden sayılmadığını çünkü benim uydurduğumu söyledi. | Open Subtitles | تقابلت مع الأخصائية الجامعية اليوم على الغداء وأخبرتني أن نشاط المصارعات لا يحتسب كفصل تربية بدنية لأني أنا إبتدعته |
| Burada sadece bir işten bahsediyoruz. Bütün üniversite masraflarını karşılayabilecek bir işten. | Open Subtitles | نحن نتكلم عن مهمة واحدة هنا مهمة قد تغطي كل أقساطك الجامعية |
| Her insan, kolej hayatını yaşamak ve ölüm riski olmadan o gençlerin yaptıkları şeyleri yapmak ister. | Open Subtitles | الحياة الجامعية ويمارس ما يفعله الشباب بدون التعرض لمخاطرة الموت في العمليات أعتقد أننى أستطيع القول صراحة |
| Hey, Üniversiteli bir piliç olduğundan söz ettim mi? Bak,böyle şeyler, eyalette her zaman olacak. | Open Subtitles | بشأن لقاء الفتاة الجامعية اذا مثل ذلك يمكن أن يحدث كل مرة اثناء اللقاء |
| Ve bu benimle alakalı. 1994'te, sırt çantama birkaç parça eşya koyup, üniversite kariyerimin ortasında bir yıl sürecek bir yolculuğa çıktım. | TED | والذي له علاقة بي. ﻷنه في 1994، حزمت بعض الأشياء في حقيبة الظهر وأتجهت لمدة سنة من السفر أثناء مسيرتي الجامعية. |
| üniversite yıllarımda bu şekilde geçiniyordum. | TED | على كلٍ، كانت هذه هي الطريقة التي مولت بها نفسي خلال دراستي الجامعية |
| Geçen yıl nihayet üniversite hazırlık seviyesinde baştan sona problem çözen bir sistem geliştirdik, tıpkı şunun gibi. | TED | السنة الماضية، نجحنا أخيرًا في تطوير نظام قام بحلّ مسائل مستوى المرحلة قبل الجامعية بالكامل، مثل هذه. |
| ABD'de düşük gelirli iseniz, hapse gitme ihtimaliniz, 4 yıllık üniversite diploması almanızdan yüksek. | TED | وإذا كنت من ذوي الدخل المنخفض في الولايات المتحدة, فإن فرصة دخولك السجن أكبر من فرصة حصولك على الشهادة الجامعية |
| Bay Legge daha genç bir yaştayken, belki üniversite yıllarında, | Open Subtitles | عندما كان السيد ليدج صغيرا ربما ايام دراسته الجامعية |
| üniversite derecesinde bir yere gitmelisin. | Open Subtitles | يجب أن يتناولوا حالتك على صعيد الدراسة الجامعية |
| Business Week'in 2010 yılı üniversite fiyatlarını gördünüz mü? | Open Subtitles | هل سبق لك رؤية تقديرات كلف الدراسة الجامعية لسنة 2010 |
| İki tip üniversite öğrencisi vardır: fırlamalar ve inekler. | Open Subtitles | هناك نوعان من الطلبة الجامعية ، المغفلون والرائعون |
| Tüm kolej kurslarında başarısız oluyordu. Herhangi bir işte tutunamıyordu. | Open Subtitles | كانت ترسب في جميع مقرراتها الجامعية ولم تتمكن من الاستمرار في وظيفة |
| Senin kolej deneyimin, profesörlerle. Benimkisi öğrenciler ve sporcularla. | Open Subtitles | إسمعي, إن تجربتكِ الجامعية كانت مع الأساتذة أما أنا كانت مع الطلبة |
| Tabaktan yemeni isterler, ama Üniversiteli kızların tek istedikleri onlara iyi fotoğraf çekebildiklerini söylemen. | Open Subtitles | و لكن الفتيات الجامعية كل ما يريدون منك فعله هو أنّ تخبرهم أنّ صورهم بها أمكانيات |
| Öncelikle Fakülte kimlik kartınızı görmem gerek. | Open Subtitles | أولاً، أريد رؤية بطاقة التعريف الجامعية الخاصة بك. |
| Sadece 5 yıI futbol oynadıktan sonra üniversiteden mezun oldum. | Open Subtitles | بعد خمس سنوات من لعب الكرة حصلت على الشهادة الجامعية |
| Üniversitedeki bir dersle ilgili bir tartışma yapıyoruz. Bugünün hayalini yıllardır kuruyordum! | Open Subtitles | نحن نتجادل حولة محاضرتنا الجامعية لقد حلمت بهذا اليوم منذ وقت طويل |
| Yedi senelik lisans eğitimimin üçüncü yılındaydım. | TED | كنت في السنة الثالثة من دراستي الجامعية التي تتواصل لسبع سنوات. |
| Mâkul bir üniversitede göreceğin eğitimin yarısını da karşılayabilir belki. | Open Subtitles | ربما يكفي حتى لدفع بعض من قسوط المعقولة للدراسة الجامعية. |
| okul bahçeleri bomboş, kampüsler terk edilmiş... | Open Subtitles | فى الأثناء , أصبحت المدارس خالية والصفوف الجامعية أشبه بالصحراء |
| - üniversiteye gitmek için para kazanman. - Ben siktiğimin üniversitesini çoktan bitirdim. | Open Subtitles | ..ــ مثل أنكِ تتكفلين بمصاريف الجامعة أو ــ لقد أتممت دراستي الجامعية اللعينة |
| Kampustaki yurt odalarını aramak için emre ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | لا يحتاجون لرخصة تفتيش اثناء قيامهم بدورية على غرف نوم الاقامة الجامعية |
| Bu şarkıyı #FeesMustFall etiketinin öncüleri olan Güney Afrika'daki cesur öğrenci hareketine adıyorum. | TED | وأود أن أهديها لحركة الطلاب الشجعان في جنوب أفريقيا الذين تظاهروا ضد رفع المصروفات الجامعية. |
| Sanırım her şey dört yıl önce tıp fakültemdeki mezuniyet konuşmamla başladı. | Open Subtitles | لكن اظنُ ان رحلتي بدأت حقاً قبل اربعة سنوات عندما القيتُ خطاب حفل توزيع الشهادات الجامعية في تخرجي من المدرسة الطبية |
| Bu davayı araştıran baş dedektifler iş arkadaşlarınızdı. | Open Subtitles | هل أنت من حقق في قضية الطالبة الجامعية ؟ |