| Sabrınız için minnettarız ve elimizden geleni yapıyoruz. Bugünlük hazır gıda stoklarımız bitti. | Open Subtitles | نُقدر صبركم، ونفعل ما بوسعنا، لقد نفدت امداداتنا من الوجبات الجاهزة للأكل اليوم |
| Yani bu ev yapımı unla yapılan, askerler için hazır yiyecekleri artık... suyunu alarak vakumlu paketlerde... muhafaza etmeyi düşünmekteyiz. | Open Subtitles | اللذان لسوء الحظ لم يقرءا مذكرتهما و هكذا بهذا التوجه الجديد للوجبات الجاهزة للأكل سيمنح للجندي في الميدان |
| Bu hazır yiyeceğin biraz rötuşa ihtiyacı var. | Open Subtitles | ما يحتاجه مشروع الوجبات الجاهزة للأكل هو اليخنة الأثيوبية |
| Peki o zaman maymun suratlı... öncelikle hazır yemek ile ilgili önerilerimizle başlayalım... tabi ki kıçınla değil kafanla konuşmayı düşünürsen. | Open Subtitles | لقد سمعتم شمبانزي الشركة إبدأوا بطرح إقتراحاتكم لمشروع الوجبات الجاهزة للأكل قبل أن تعود رأسه إلى مؤخرته |
| Herkesi hazır yemek projesi ile ilgili düşüncelerini aldım... işte buradalar. | Open Subtitles | لقد أخذت آراء الجميع لمشروع الوجبات الجاهزة للأكل وها هو |
| Debbie, hazır yemek projesindeki... katkından dolayı seni kutlamak istedim... ve bizim için yaptığın diğer tüm şeyler için, dinliyorum. | Open Subtitles | ديبي، أردت فقط أن أقول أنا أُقدر مجهودكِ في مشروع الوجبات الجاهزة للأكل وعندما تأتيكي أي أفكار أُخرى |
| Mutfağa sizin için hazır yemeklerden bıraktık. | Open Subtitles | تركنا لكم بعض الأطعَمة الجاهزة للأكل في المطبخ. |
| Kutuda hazır paket yiyecekler var. | Open Subtitles | هذا صندوق من الوجبَات الجاهزة للأكل. |
| Bir kaç tane hazır yemekten al. | Open Subtitles | خُذ لك بعض الوجبَات الجاهزة للأكل. |
| Barakaya geri döneriz, orada McMurdo'dan hazır gıda sandıkları var. | Open Subtitles | سنعود إلى الكوخ، هناك صناديق من الوجبات الجاهزة للأكل من "ماك موردو"! |