| Bir keresinde amcalarımdan biri peynir cemiyeti kurup, peynirce konuşmaya başlamıştı. | Open Subtitles | عندما كان هناك هذا طبق الجبنِ الكبيرِ وعمّي تَكلّمَ في الجبنِ. |
| Sana söyledim. peynir topuna saç dökülmesin diye takmak zorundayım. | Open Subtitles | أخبرتُك، يَجِبُ أَنْ أَلْبسَه للإبْقاء على شعرى خارج كرةِ الجبنِ. |
| Biliyorum ki. Bu peynir parçası için tüm kediler herşeyi yapar. | Open Subtitles | أَعْرفُ قططَ تَأْخذُ كُلّ رمز بريدي لذلك النوعِ مِنْ الجبنِ. |
| Bir logroller için hangi peyniri seçerdiniz? | Open Subtitles | "أي logroller بإختيارِكَ مِنْ الجبنِ "؟ |
| Ve şimdi majesteleri şatosuna dönüp saray usulü kızarmış peynirli sandviçini bekleyecek. | Open Subtitles | والآن، جلالته سَيَذْهبُ إلى قلعتَه، حيث هو سَيَنتظرُ سندويتش الجبنِ المَشْويِ الملكيِ. |
| O peynir bıçağını boynuma sapla. | Open Subtitles | خُذْ ذلك سكينِ الجبنِ ويَلْصقُه في رقبتِي. |
| Çok acıktım, biraz peynir ısıtayım dedim. | Open Subtitles | كُنْتُ جائعَا، لذا فكرت فى أن أَسْخنُ قطعة من الجبنِ. |
| Yani, bu fıstıklı peynir çok leziz. | Open Subtitles | أَعْني، هذا الجبنِ بالبندقِ الطريقُ للذِهاب. |
| Bu peynir kutusuyla başım belada. | Open Subtitles | تَعْرفُ، سَيكونُ عِنْدي a شيطان a وقت بهذا الجبنِ يُمْكِنُ أَنْ. |
| İşyerimden tadımlık peynir getirdim sizlere. | Open Subtitles | جَلبتُ عيناتَ الجبنِ مِنْ العملِ. |
| Kulaklarında peynir mi var? | Open Subtitles | حَصلتَ على الجبنِ في آذانِكَ؟ |
| Hangi marka peynir güzel, Carlisle?" | Open Subtitles | ماذا صنف الجبنِ جيدُ، كارلايل؟ " |
| Ne tür peynir istiyor? | Open Subtitles | الذي نوع الجبنِ هَلْ تُريدُ؟ |
| Öğlen yemeğindeki, kızarmış peynir hoşuna gitmedi, istakoz restoranına gitti sınırsız patlamış mısır menüsü yiyecekmiş. | Open Subtitles | لم يكن مسرور مِنْ "الجبنِ المَشْويِ" للغداء. لذا ذهب لمطعم "سرطانِ البحر..." حتي يُمْكِنُه أَنْ يَأْكلَ "فشار الروبيانَ". |
| peynirli pizzaya karşı alerjik tepkisinin olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | بأنّه كَانَ عِنْدَهُ ردُّة فعل حسّاسُ ضد الجبنِ والبيتزا |
| Bir büyük peynirli domatesli, bir tane de balıklı. | Open Subtitles | أُريدُ الحُصُول على الجبنِ والطماطةِ الكبيرةِ واحدة، وبعد ذلك واحد مَع alici . |
| Geçen geceden kalan et ve biraz peynirli. | Open Subtitles | بطعم الجبنِ ولحم ليلة أمسِ. |