| Ya tabi, tıpkı yeni gelenlerin "seksi mi, Değil mi" listesine giremedikleri gibi. | Open Subtitles | نعم, مثلما قلتي الاشخاص الجدد لا ينجحوا فى قائمة من الجذاب ام لا؟ |
| Ama seksi kocamın evden gitmek istememesini takdir etmiyor da değilim. | Open Subtitles | مع أنني أُقدر حقيقة أن زوجي الجذاب لا يُريد مُغَادرة المنزل. |
| Kim seksi yeni babacığı görmek ister? | Open Subtitles | من الذي يُريدُ رُؤية أبّيه بالشكل الجذاب الجديد؟ |
| yakışıklı kardeşini buraya getirerek benim gibi basit taşralı bir kızın kalbini kırman doğru mu? | Open Subtitles | أتظنين أن هذا عدلاً أن تحضري أخيكِ الجذاب إلى هنا ليحطم قلب فتاة ريفية ؟ |
| 5. kattaki yakışıklı adamla karşılaştım bariz bir şekilde beni görmemezlikten geldi. | Open Subtitles | ذهبت إلى ذلك الشاب الجذاب في الطابق الخامس، أعني, هو بالكاد أومأ برأسه |
| Bu arada, bunu benim yeni dizim olan, "Sexy Weather Man" ile bağdaştırabilir miyim? | Open Subtitles | مع قابليه وفرص أخرى لعمل هذا في عطله نهايه الإسبوع .. بالمناسبه . هل هناك أي أخبار من شخصيتى من مسلسلي الجديد رجل الطقس الجذاب |
| Hayır, görseydim böylesine tatlı ve hoş bir delikanlıyı unutmazdım. | Open Subtitles | لا، بالتأكيد أنا كنت لأتذكر مثل هذا الشاب الجذاب الوسيم |
| Ben de seksi Steve'le yazışıyordum. | Open Subtitles | أأنت حزين او ماذا ؟ إننى أتحدث مع ستيف الجذاب .. |
| İşin aslı seninle o seksi patates vücudun için evlenmiştim ama artık seksi patates kafan için kalıyorum. | Open Subtitles | الحقيقة، أني تزوجتط بسبب جسدك الجذاب لكني سأظل معك بسبب رأسك الجذاب |
| Annika'ya, Mia'ya çakan o seksi ihtiyarın ben olduğumu söyledim. | Open Subtitles | أخبرت أنيكا أني كنت الرجل الجذاب الأكبر سنا الذي كانت ميا تضاجعه |
| Tribünde yanında gördüğüm seksi kasabalı çocuk. | Open Subtitles | ذلك الشاب المدني الجذاب الذي رأيتكِ برفقته على المدرجات |
| Ama seksi dedektifimiz söz konusuyken, onu en sevdiğim gay barda gördüğümü söyleyebilirim. | Open Subtitles | فسأجعله شاذا ولكن بما يخض المحقق الجذاب فقد رايته دائما في حانة الشواذ المفضلة عندي |
| seksi vücudumun her noktası bronzlaştı. | Open Subtitles | و اكتسب جسمي الجذاب السمرة في كل ..إنش منه ، و مع كل هذا |
| Marco için hoş demiştin, seksi dememiştin. | Open Subtitles | اعتقدت بأنك قلت ماركو الطيف و ليس ماركو الجذاب |
| Sözü geçen seksi parça yalnız ve perişandı ne yapacağını bilemiyordu ve yeni bir dans koreografisi için aradığımda memnuniyetle yardıma geldi. | Open Subtitles | لذا فأن صديقك الجذاب هنا كان وحيداً و مشتتاً ليس لديه ما يفعله و كان سعيداً جداً لمساعتدي بتصميم |
| Benim de dediğim bu, seni yakışıklı kovboy seni. | Open Subtitles | هذا ما كنت أقصده, ياراعي البقر أيها الجذاب |
| İyi. Çünkü şu yakışıklı barmenin gözü bütün gece senin üzerindeydi. | Open Subtitles | لان ساقي الحانة الجذاب كان ينظر اليكِ طوال الليل |
| Adamın nesi bu kadar matah anlayamadım. Dibinde olmama rağmen o kadar da yakışıklı olduğunu düşünmedim. | Open Subtitles | لا أرى أيّ لطفاً فيه وليس بذلك المظهر الجذاب |
| Peki ya Justin, senin şu yakışıklı prensin? | Open Subtitles | لكن ماذا بشأن جاستن ؟ أميرك الجذاب الوسيم |
| Ben de Sexy Steve'le konuşacağım. | Open Subtitles | وأنا سأتحدث إلى ستيف الجذاب .. |
| Peki Sexy Steve nasılmış? | Open Subtitles | حسناً , وماذا عن ستيف الجذاب .. |
| Evet, haklısın, çünkü Çekici, tatlı adam olup, kendime hoş bir kız arkadaş edinebilirdim ama, senin aksine... | Open Subtitles | صحيح، نعم، لأنني يمكنني أن أكون ذلك الجذاب الشخص الوسيم، وأختار لنفسي فتاة جميلة ولكني ليس مثلك |
| - Bu Çekici mi Çekici herif neden hâlâ hayatta? | Open Subtitles | لماذا لا يزال هذا الرجل الجذاب على قيد الحياة ؟ |