"الجذري" - Translation from Arabic to Turkish

    • radikal
        
    • kök
        
    • köklü
        
    • Radical
        
    Asıl soru daha fazla neler vadedebileceğin, radikal değişiklikleri kabul edip edemeyeceğin ya da baskıya boyun eğip eğemeyeceğin. Open Subtitles لكن سؤالي لك هل لديك شيئ أكثر تميزاً تقدمه لنـا هل ستقبل بالتغيير الجذري أو ستنهار تحت الضغط ؟
    Ve bu radikal önermenin şu bahsettiğimiz gizem üzerinde inanılmaz bir etkisi var: Nobel ödülü alan hesaplamanın ortaya çıkardığı karanlık enerji miktarı üzerinde. TED وهذا العرض الجذري له تأثير عميق على الغموض تم اكتشاف حجم الطاقة المظلمة بواسطة نتائج رابحي جائزة نوبل
    Bu Herkül görevini başarmak için ksilem üç kuvvete dayanır: terleme, kılcal etki ve kök basıncı. TED ولإتمام هذه المهمة الجبارة، يستعين الخشب بثلاث قوى: النتح، والخاصية الشعرية، والضغط الجذري.
    Enerjiyi, özleri, kök sistemlerini. Open Subtitles كل شيء عن الطاقة ونظرية غايا , والنظام الجذري
    Kaza geçirdiğim zaman kitle kaynak ve köklü işbirliği gibi sözcükler ortada yoktu. Ama kavram doğru çıktı -- TED لم يكن لدينا مصطلحات مثل حشد المصادر والتعاون الجذري عندما حدث لي الحادث ولكن الفكرة كانت موجودة
    Eğer ileri seviyede bir köklü işbirliği olmasaydı burada duruyor olamayabilirdim. TED لم اكن لأقف هنا اليوم لولا التعاون الجذري الفعّال
    Arkadaşlarım bana Andy Radical der. Open Subtitles ‏ - أرجوكِ .. أصدقائي يدعوني بـ(أندي) الجذري.
    1990'ların sonlarında, birkaç profesör uzaya bir şeyler fırlatmanın fiyatını radikal olarak düşürmek için bir konsept önerdiler. TED في أواخر التسعينات، واثنين من الأساتذة اقترحا مفهوم للتخفيض الجذري من السعر لوضع الأشياء في الفضاء.
    Ve sonra üç numara: Ortada böylesine radikal bir çözüm için yeterli bir teknoloji olduğuna ikna edecek bir neden olmalı. TED ومن ثمّ رقم ثلاثة: يجب أن يكون هنالك سبب للإيمان بأنّ التقنية لذلك الحل الجذري يمكن بناءها على أرض الواقع.
    Bu, eskiden hedef takibinde uzmanlaşmış birisi için radikal bir değişim. TED هذا هو التغيير الجذري لشخص اعتاد أن يكون خبيرًا في متابعة مراحل العمل.
    Shaq'ın serbest atış oranını hızlandırabilecek türde radikal bir durum bu. Open Subtitles هذا هو نوع الظرف الجذري الذي يمكن أن يرفع بجدية النسب المئوية لرمية شاق
    Bu, Meydan'ın yeni yüzünü oluşturan radikal bir eylemdi. Open Subtitles كان هذا هو رد الفعل الجذري الذي شكّل وجه الميدان الجديد
    radikal ekzisyon uyguladım. Open Subtitles فعلت الاستئصال الجذري مع أنبوب القصبة الهوائية أولاً
    O gün başka kimin bilgisayara girdiğini öğrenmek için kök dosyasının tuş vuruş sırasına eriştim. Open Subtitles تمكنت من الدخول الى ترتيب ظغط المفاتيح في الملف الجذري لكي اكتشف
    Ben senin kök ağrısı, tamam mı? Open Subtitles أنا ألمك الجذري ، حسناً ؟
    Bu köklü değişimin sonuçları her yerde hissedilecektir. TED سيشعر الجميع بنتائج هذا التغيير الجذري.
    Tam da ihtiyacım olan köklü düşünce değişimi bu. Anlaştık. Open Subtitles هذا هو التفكير الجذري الذي يلزمني، اتفقنا.
    Galiba planladığım köklü değişiklik bu değildi. Open Subtitles ربما ليس هذا التغيير الجذري الذي خططت له

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more