| Cellat değilseniz, burada işiniz ne? | Open Subtitles | إذا كنت لست الجلاد اذآ ما الذى تفعله هنا؟ |
| - Cellat olduğunuzu söylediler. - Doğru söylemişler arkadaş. | Open Subtitles | لقد اخبرونى بأنك الرجل الجلاد هذا صحيح ، ياصديقى. |
| İyi kurdular Cellat. Gerisi size kalmış. | Open Subtitles | لقد أتموا عملهم على نحو رائع أيها الجلاد الآن الأمر لك. |
| Bir Celladın arkalarından gelip, başlarının arkasına bir kurşun sıkacağını hiçbir zaman bilmezler. | Open Subtitles | أبدا لا يعرفوا متى الجلاد قد يصعّد خلفهم ويطلق رصاصة على مؤخره الراس. |
| Rüyası gerçekleşebilir ve yargıçlıktan sonra infazcı olmayı ister. | Open Subtitles | ربما سينتهى حلمه و يريد أن يكون الجلاد بعد أن كان قاضياً |
| Anlamıyorum. Cellât neden başında bir torbayla uçtu gitti? | Open Subtitles | أنا لا أفهم لماذا طار الجلاد بكيس على رأسه؟ |
| İçeri sızan o adamla bir ilgin olduğunu anlarsam hemen celladı yollarım. | Open Subtitles | إذا أكتشف بأنّك على أيّة علاقة مع هذا الدخيل، أنا سأرسل الجلاد. |
| O izni oranın aranması için aldım Callahan... sen hem hakim, hem jüri,_BAR_hem de Cellat olasın diye değil. | Open Subtitles | حصلتُ على تلك المذكرات لتفتيش المباني,كالاهان و ليس لتصبح القاضي و هيئة المحلفين و الجلاد |
| Saçları kana bulanmış Kanlı Cellat, sağlam gözünden irin damlarken kaldırım boyunca yürüyor ve ve uğursuz şarkısını söylüyordu. | Open Subtitles | وهكذا ، الجلاد اللعين وشعره الممتلئ بالدماء سار على الشارع المصفوف بالحصى والقيح يقطر من عينه السليمة |
| Her neyse, Kanlı Cellat korkunç işini yapmaya gidiyordu. | Open Subtitles | على أية حال ، الجلاد كان مستعداً للقيام بمهمته الشنيعة |
| Bir adam kendisini hem yargıç, hem jüri hem de Cellat ilan ettiği zaman olacakları bilmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | أنت من ضمن جميع الناس يجب أن تعرف ما ثمن من يجعل نفسه القاضي ، و هيئة المحلفين و الجلاد |
| Eğer yanılıyorlarsa . Cellat hala dışarıda demektir. | Open Subtitles | إذا كانوا مخطئين، لذا، الجلاد لا يزال بالخارج هناك. |
| İnfazcı aynı anda yargıç, jüri ve Cellat görevini üstlendi. | Open Subtitles | عمل الجلاد مثل القاضي وهيئة المحلفين، والجلاد. |
| Kendimi yargıç, jüri ve Cellat yerine koydum. | Open Subtitles | لقد نصبتُ نفسي، القاضى و... المحلفون و... الجلاد. |
| "Cellat kolu çeker, sehpa açılır ak saçlı annesi gözyaşı döker" | Open Subtitles | الجلاد ينادي" والمشنقة تتدلى "ودموع أمه الشيباء |
| Bir Celladın arkalarından gelip, başlarının ensesine bir kurşun sıkacağını hiçbir zaman bilmezler. | Open Subtitles | أبدا لا يعرفوا متى الجلاد قد يصعّد خلفهم ويطلق رصاصة على مؤخره الراس. |
| Celladın ben olacağını söylediler, hazırlanıp geldim işte. | Open Subtitles | حسنا، قالوا أنني سأكون الجلاد لذلك جئت مستعدا |
| Ne rastlantı. Demek bu yüzden sana infazcı diyorlar. | Open Subtitles | حسناً هذه مصادفة, لا اعتقد أنهم يسمونك الجلاد من لا شيئ |
| Cellât, ölene kadar aşağı indirmeyin. | Open Subtitles | أيها الجلاد ، لا تنزلها حتى تموت |
| Yapılacak bir şey kalmadı. celladı hazırlayın! | Open Subtitles | .. لم يبقى لنا شيء لنفعله جهز الجلاد للإعدام |
| Kamçı, Polis Birliği'nden Frank Drebin. | Open Subtitles | أن الجلاد هو فرانك دربين من الشرطة |
| Şimdi, "Adam asmaca" zamanı. | Open Subtitles | ..... الآن إنه وقت "ـ "الجلاد" ـ "الجلاد |
| Ve Cellada yarın sabah hazır olmasını söyleyin. | Open Subtitles | و أبلغوا الجلاد بأن خدماته مطلوبة غدا صباحا. |
| Kraliçe'nin kellesi cellatın kütüğünden uçtuğunda bunu benim için O'na at. | Open Subtitles | عندما تقود الملكة للهارج الى الجلاد القى هذا عليها من أجلى |
| İşkenceci olunca ağabeyin isim değiştirdi. | Open Subtitles | قبل أن يصبح الجلاد لقد غير أخيك أسمه |
| Blade... gündüzgezen -- hala saçma mücadelesinin peşinde. | Open Subtitles | بليد الجلاد ما زالَ يُتابعُ حملته الانتقامية |
| Geber Gündüz Gezen! | Open Subtitles | تعالي ايها الجلاد |