| - Hayır. Son seans bir süre için yeterli olacaktır, sayenizde. | Open Subtitles | الجلسة الأخيرة كانت بها ما يكفى لفترة, والفضل يعود اليك |
| Bunu duymamıştık. seans yaparken oldu, polis oradaydı. | Open Subtitles | ولكن الشرطة كانت هناك, حيث كنا فى الجلسة |
| İkincisi, duruşma Pazartesi günü devam ediyor. Doktorlar ile konuştum. | Open Subtitles | ثانيا ,سيتم استكمال الجلسة يوم الاثنين لقد تحدثت مع الاطباء |
| Teşekkür ederim Çavuş, bu oturum için Afganistan'dan kalkıp geldiniz. | Open Subtitles | شكرًا يا رقيب على عودتك من أفغانستان لحضور هذه الجلسة |
| Eğer yaparsan bu seansı ve onun hayatını sona erdiririm. | Open Subtitles | لو فعلت أنا سأنهي الجلسة وحياتها هل نحنُ متفقون ؟ |
| Sonraki seansta buradan devam edelim, olur mu? | Open Subtitles | الجلسة القادمة , سنبدأ من حيث وقفنا هنا , حسناً ؟ |
| Şu anda Kappa Omicron Kappa'yi acilen Toplantı yapmaya çağırıyorum. | Open Subtitles | أنا هنا أدعو لعقد هذه الجلسة الطارئة فى مجلسنا الثانى والثلاثون لنادى كابا أوميكارون كابا |
| Onunla anlaştık ve seans kayıtlarını incelemesine izin verdim. | Open Subtitles | لذا عملت إتّفاقا معه لمراجعة الجلسة يلاحظ نفسه |
| Koridorda küçük bir seans yaptık İki dakika bile sürmedi. | Open Subtitles | وفي الجلسة الموجزة في المنتصف في أقل من دقيقتين |
| Sadece orada oturdu ve seans bitene kadar saniyeleri saydı. | Open Subtitles | لقد جلس فقط يعد الثوانِ حتى تنتهى الجلسة |
| Aşırı sıcaklar nedeniyle duruşma yarın sabah ona ertelenmiştir. | Open Subtitles | بسبب الحرارة المفرطة سوف تؤجل الجلسة إلى العاشرة من صباح الغد |
| Bu duruşma, sanıkların ucuz oyunlarıyla,gürültü patırtıyla ve sanıkların başka yöntemlerle davayı baltalamaya çalışmasıyla öne çıkan bir duruşma oldu. | Open Subtitles | هذه الجلسة تميزت بالتمثيل المسرحي والاستهزاء وتصنّعات أخرى.. استعملت من قبل المتّهمين. |
| Bu duruşma ertelenmiştir. | Open Subtitles | سأعرف ما الذى يجرى هنا حسناً, رُفعت الجلسة |
| Bay Keane, geç oluyor ve çok zor bir oturum oldu. | Open Subtitles | سيد كين, لقد تأخر الوقت, وكانت الجلسة مرهقة جدا, |
| Sanıklar nöbetçi odasına geri götürülsün. oturum sona ermiştir. | Open Subtitles | لقد أُغلُقَت الجلسة فاليعد المتهمون إلى غرفة الحرس |
| Eğer yaparsan bu seansı ve onun hayatını sona erdiririm. | Open Subtitles | لو فعلت أنا سأنهي الجلسة وحياتها هل نحنُ متفقون ؟ |
| İlk seansta hemen içini dökmeni beklemiyorum. | Open Subtitles | لم أتوقعك أن تنفتح معي وتبدأ في الحديث من الجلسة الاولى |
| Neden Toplantı notlarına bakamıyorum? | Open Subtitles | لماذا لا استطيع فقط ان اراجع محضر الجلسة ؟ |
| Yani, bu seansın saf zevk üzerine olması gerekiyordu ama cazibe kısmen anlamla ilgili. | TED | إذاً، هذه الجلسة من المفترض أن تكون ممتعة لكن الروعة حقاً وإلى حد ما هي المعنى |
| Milli Akademi Mahkemesi oturumu şimdi başlamıştır. | Open Subtitles | هذه المحكمة المخصصة للأكاديمية الوطنية و هي حاليا سترأس الجلسة |
| - Mahkemede sessizlik! - Mahkemeye yarın sabah 9'a kadar ara verilecek. | Open Subtitles | النظام بالمحكمة الجلسة سترفع حتى التاسعة من صباح الغد |
| Bu duruşmada duygular değil, hukuk söz konusu. | Open Subtitles | هل شرحت لها بأن هذه الجلسة لماذا أنتم أيها الناس جالسون هناك فقط ؟ الاتدركون أنهم سيقومون بأطلاق سراح قاتل مجنون ؟ |
| Biliyorsun ki duruşmaya değin hiç bir şekilde görüşmememiz gerekiyor. | Open Subtitles | تعلمين بأنه لا يفترض بنا التدخل باي حوار حتى الجلسة |
| Ve bu çirkin davranışın tekrarlanması durumunda, Mahkeme salonu şerif tarafından temizlenecektir ve duruşmalar özel olarak yapılacaktır. | Open Subtitles | ولو كان هناك اي تكرار لهذا السلوك المعيب قاعة المحكمة سيتم اخلاؤها بواسطة المأمور وستنعقد الجلسة سرية |
| seansa sen de karışmış olabilirsin ve ruh hepimizi istiyor. | Open Subtitles | باستطاعتك الانضمام الى الجلسة كما أن الروح تريدنا مشتركين جميعاً |
| Nüfuzumu kullandım. Yargıç duruşmayı öne aldı. Birkaç gün içinde olacak. | Open Subtitles | القاضي وافق على السير في القضية ستعقد الجلسة في بضع أيام |
| Güzel. Bu arada ben de, duruşmanın ertelenmesini isteyeyim. | Open Subtitles | جيد , اذن سأطلب أن تؤجل الجلسة على الأقل لهذا الوقت |