| Yakında gezegendeki insanların çoğu bir taneye sahip olacak ve herkesi hem bilgiye, hem de birbirine bağlama fikri devam edecek. | TED | قريبا الغالبية العظمى من الناس على هذا الكوكب سيكون لديه واحد، وفكرة ربط الجميع إلى كل من المعرفة وبعضهم البعض ستستمر. |
| Onları burada tutarken, sizde herkesi Asit Denizindeki sığınağa götürün. | Open Subtitles | سنصدهم هنا قودوا الجميع إلى بر الأمان جهة البحيرة الحمضية |
| Hâlâ herkesi hastaneye götürmemiz gerektiğini düşünüyorum. Emin olmak için. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب أن نأخذ الجميع إلى المستشفي، فقط لنطمئن. |
| Millet, herkes otobüsün sağ tarafına! Sol taraf bizi taşıyamaz! | Open Subtitles | الجميع إلى الجهة اليمنى من الحافلة اليسار لايمكنه حمل شيء |
| Binada yaşıyor ve insanlara yanımda olmaları iyi diyorum sonra ölüyorum ve herkes cenazeme kravatla ve eşarpla falan geliyor. | Open Subtitles | و أخبر الجميع أنه لا بأس من الاقتراب منّى و التحدّث معى و بعدها أموت ثم يأتى الجميع إلى جنازتى |
| herkesi bahçeye çıkarın. | Open Subtitles | أحضرى الجميع إلى الساحة سأراكم بعد عشر دقائق يا رفاق |
| Ama herkesi saat 01:00 de yerinde istiyorum. | Open Subtitles | لكني أريد عودة الجميع إلى الداخل في الساعة الواحدة. |
| Evet, kesinlikle bir şeyler oluyor. herkesi eve yolluyorlar. | Open Subtitles | هنالك شيء بالتأكيد يجري هنا إنهم يرسلون الجميع إلى البيت |
| Şehri esir al ve herkesi buraya getir. | Open Subtitles | استولوا على المدينة وأحضروا الجميع إلى هنا |
| Evet,ne kadar çok yapılacak iş olduğunu farkettim bu yüzdenI herkesi çağırdım acil bir prova için.. | Open Subtitles | نعم، أدركت كم من الأشياء علينا أن نفعلها، لذا فقد دعوت الجميع إلى تدريب طارئ |
| - Er, herkesi salona götürelim. - Başüstüne komutanım. | Open Subtitles | أيها العامل, هل يمكنك إدخال الجميع إلى الغرفة الصباحية, رجاءً |
| su herkesi psikopat birer katile çeviren dalgalardan yani. | Open Subtitles | تلك الموجات التي تحوّل الجميع إلى قتلة مخبولين |
| herkesi yerleşim yerinin altındaki tünellere götürün derhal. | Open Subtitles | أدخِلا الجميع إلى الأنفاق تحت المستوطنة بسرعة |
| İnsanlarda herkesi Hıristiyan yapmaya çalıştığımız fikrini uyandırıyorsun. | Open Subtitles | الآن، تجعلين الناس يعتقدون أننا نحاول تحويل الجميع إلى المسيحية |
| O zaman herkesi duşlara sokmalıyız. | Open Subtitles | إذن ألا يجب علينا عدم إرسال الجميع إلى دورات المياه ؟ |
| herkesi şuradaki eve götürdüğünü düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد أنه نقل الجميع إلى هذا الملحق هنا |
| herkesi avluya toplayın! Kimse bir yere gitmiyor! | Open Subtitles | إنقل الجميع إلى الطُرقة الخارجية ممنوع أن يغادِر أي شخص |
| Ve Brennan kendi yerine geri döndü. herkes kendi yerlerine döndüler. | TED | فرجع برينن مسرعا لكرسيه، و عاد الجميع إلى كراسيهم. |
| Denizaltı muharebe pozisyonu. Durum 1. herkes savaş yerlerine. | Open Subtitles | ترفع الحاله إلى درجة الإستعداد الأولى الجميع إلى مواقعهم القتاليه |
| Tamam, herkes yatağa. İyi geceler, kızlar. | Open Subtitles | حسناً ليذهب الجميع إلى أسرتهن طابت ليلتكن أيتها الفتيات |