| Karım ve ben, küçük Tyke'ı cenaze odasında unutmuştuk. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ مذهول وكُلّ شيء. الزوجة وأنا، تَركنَا صِغيرَنا هناك في صالةِ الإستقبال الجنائزيةِ. |
| O, cenaze el kitabından ezberlenmiş tüm sözlerin anlattığı kişi. | Open Subtitles | إعرفْه. وهو كُلّ شيءُ الذي المعلّبُ كلمات الكتابِ الجنائزيةِ تَقُولُ بأنّه. |
| Muhtemelen, yarın cenaze işleri ile ilgili işlemleri yaptırmalıyız. | Open Subtitles | غداً نحن يَجِبُ أَنْ نَبْدأَ من المحتمل نَظْر في الترتيباتِ الجنائزيةِ. |
| cenaze hazırlıkları yapmak için vakit yok. | Open Subtitles | لا يوجد هنالك وقت للترتيباتِ الجنائزيةِ |
| cenaze evinden... | Open Subtitles | مِنْ صالةِ الإستقبال الجنائزيةِ |