| Kimse bir askere, asker olmayı istiyor musun diye sormuyor, | Open Subtitles | أنت تخبرين الجنديّ أنّك تريدين أن تصبحي جنديّة |
| Bu kavgayı istemiyorsun asker. Bu kavgayı istemiyorsun. | Open Subtitles | أنزل هذه السكّين، لا تريد خوض هذا النزال أيّها الجنديّ |
| Bu genç asker ile nasıl yakınlaştınız? | Open Subtitles | إذن كيف حدث أنّ الجنديّ الشاب وأنتِ تعارفتما؟ |
| Er Tipper mektuplaşmaya nasıl bu kadar zaman bulabiliyor? | Open Subtitles | لِمَ لدى الجنديّ تيبر الكثير من الوقت الفارغ ليبعث هذه الرسائل كلّها؟ |
| Alman askeri zirve için savaştığında dünya onun ayakları altına uzanmalıdır ve üzerinde de sadece sınırsız gökyüzü olmalıdır. | Open Subtitles | تبدأ أحلام الجنديّ "الألماني" حينما، يُناضل على القمة، و العالم يجثوا تحت قدميـّه، وتمتـدُ من أعـلاهُ السّماء بلا حدود. |
| Ülken için, özgürlüğün için mücadele ediyorsan, bu seni asker yapar. | Open Subtitles | وأنت تقاتل لأجل أرضك ولأجل حريّتك هذه ماهية الجنديّ الحقيقيّ |
| - Ceset? asker buzun derinliklerindeymiş böylece virüs onun bedeninde canlı kalmış. | Open Subtitles | كان الجنديّ عميقاً جدّاً في الجليد و كان الفيروس حيّاً بداخله |
| Üstelik ordu yönetmelikleri var. Bir asker asla bir kardeşini savaşa yalnız göndermez. | Open Subtitles | كما أنّه في عرف الجيش لا يترك الجنديّ أخاه يخوض معركة بمفردة. |
| Üslerini etkilemek isteyen bir asker gibi tüm gün ayakta dikilir durur. | Open Subtitles | بوسع قضيبيّ أن ينتصب طوال اليوم مثل الجنديّ الجيد الذي يُحاول إثارة أعجاب رؤسائه. |
| Üstelik ordu yönetmelikleri var. Bir asker asla bir kardesini savasa yalniz göndermez. | Open Subtitles | كما أنّه في عرف الجيش لا يترك الجنديّ أخاه يخوض معركة بمفردة. |
| Kimden emir aldığına dikkat etmelisin,asker. | Open Subtitles | يجب أنْ تكون أشدّ حرصاً باختيار مَنْ تتلقّى الأوامر منه أيّها الجنديّ |
| Üniformalıyken eline haç alıp silah gibi sağa sola savurmak olmaz asker. | Open Subtitles | -سحقًّا لكم! لا يمكنكَ إرتداء رداءٍ رسمي وتستخدم صليب -كسلاحٍ أيها الجنديّ. |
| Benim o kadar " iyi bir asker" olmadığımı tahmin edersiniz. | Open Subtitles | أظن أنه لم يكن مثل هذا الجنديّ الجيّد |
| Hemen işinin başına dön, dahi asker. | Open Subtitles | عد إلى عملك أيها الجنديّ العبقريّ |
| Şahsen görmek istediğiniz asker. | Open Subtitles | إنّه الجنديّ الذي رغبت برؤيته شخصياً |
| asker, hanımefendiyi bizzat kendi bilgilendirmek istiyormuş. | Open Subtitles | الجنديّ أراد إخبار الآنسة بنفسه |
| Er Tipper bu kadar mektup yazacak boş zamanı nereden buluyor? | Open Subtitles | لِمَ لدى الجنديّ تيبر الكثير من الوقت الفارغ ليبعث هذه الرسائل كلّها؟ |
| Onlarla şu anda karşılaşırsak bizi öldürürler Er. | Open Subtitles | إن واجهناهم الآن، فقطعًا سيقتلوننا أيها الجنديّ. |
| Er, matmazele haberi kendi vermek istedi. | Open Subtitles | الجنديّ أراد إخبار الآنسة بنفسه |
| 1944'den itibaren, bir Alman askeri kadar kötüydü. | Open Subtitles | في عام 1944م ، كان سيئاً كسوء الجنديّ الألماني |
| - Onlar kendilerini bir köpek askerin aldığını söyler. | Open Subtitles | لقد قالوا أنّ الجنديّ الكلب هو الّذي اختطفهم |
| Sonunda genç erle görüşme şansı bahşedildi bana. | Open Subtitles | وأخيراُ تواتيني فرصة للقاء الجنديّ الشاب |