| Ben kanyona doğru ilerleyeceğim. Siz güney sınırına gidin. | Open Subtitles | أنا سآخذ الطريق نحو الوادي أنت تتوجه إلى الحد الجنوبيِ |
| Bu sabah güney Plajı'nda köpekbalığı saldırısı oldu. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَنا هجوم قرشِ في الشاطئِ الجنوبيِ هذا الصباحِ، يا عمدة. |
| Bir şekilde güney Amerikalı erkek yerel ev örümceğiyle çiftleşmiş ve öldürücü bir tür ortaya çıkarmış. | Open Subtitles | بطريقةٍ ما ذلك الذكرِ الأمريكي الجنوبيِ تزاوجَ مَع عنكبوت منزلي محلي وخَلقَ فصيلة قاتلة جداً. |
| Lakin Chicago`nun güney bölgesinin büyük bir kısmının haritadan silinmesini ...umduğumu ne zaman yazdığımı hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | انفجار جزء كبير من الجانبِ الجنوبيِ لشيكاغو |
| güney taraftaki eski elektrik tesisindeyim. | Open Subtitles | أَنا في محطةِ الكهرباء القديمةِ على الجانبِ الجنوبيِ. |
| güney sahiline bir taş atsan becerip bir daha aramadığım birkaç tane modeli vurursun. | Open Subtitles | مَنْ ذلك؟ رمية حجارة أسفل الشاطئِ الجنوبيِ. أنت سَتَضْربُ البعض يُشكّلونَ أنا شَددتُ ومَا إستدعيتُ. |
| Bu bulutlar tüm yağmuru dağların güney yamaçlarına bırakır. | Open Subtitles | تُسقطُ هذه الغيومِ كُلّ مائها على الجانبِ الجنوبيِ للجبالِ. |
| Ve ardından Afrika'nın güney ucunda doğudan gelen Agulhas Akıntısı'yla buluşur. | Open Subtitles | وبعد ذلك،يجتمع تيار اغوالاس القادم من الشرق في منطقة الرأسِ الجنوبيِ لأفريقيا مع التيارات الصاعدة |
| güney sahilinin aşağısındaki bir barda takılıyor. | Open Subtitles | إنه دائما موجود في حانة أسفل الشاطئِ الجنوبيِ. |
| Yani, güney sahilinden beri araba tepesindeyim. | Open Subtitles | أَعْني، لقد قُدتُ طوال الطّريق مِنْ الشاطئِ الجنوبيِ |
| Bir kaç güney Sahili modelinin bir kelimenle dibinin düştüğü düşünsene. | Open Subtitles | تخيّلْ بَعْض عارضات أزياء الشاطئِ الجنوبيِ تعتمد على كُلّ كلمة. |
| Efendim, hedef şu anda Waterloo İstasyonu güney Girişi'ne varmış. | Open Subtitles | السيد، الموضوع يَصِلُ في المدخلِ الجنوبيِ محطة واترلو. |
| Liderimiz güney Kore'nin teklifini kabul etmeyi düşünüyor. | Open Subtitles | زعيمنا يطلب منا المُوَافَقَة على إقتراحِ الرّئيسِ الكوري الجنوبيِ |
| Tulsa'nın etrafındaki güney rotası ne durumda? | Open Subtitles | ماذا عن ذلك الطريقِ الجنوبيِ حول تولا؟ |
| Daha iyi okullar, daha temiz caddeler güney Yakası'nda ihtiyacımız olan şeyler. | Open Subtitles | المَدارِس الأفضل، شوارع أنظف - شيء نَحتاجُ على الجانبِ الجنوبيِ. |
| Ben güney Su Kabilesi'ndenim. | Open Subtitles | أَنا مِنْ الجنوبيِ قبيلة ماءِ. |
| güney yolu üzerindeki Charleston Dağı'nda bulunur. | Open Subtitles | على الجبلِ Charleston على طول أثرِ الحلقةِ الجنوبيِ. |