| Bulmayı seviyorum, giyinmeyide ve şu sıralarda da, her durum için farklı renkli ve çılgın kıyafetlerin fotoğraflarını çekip blog yazıyorum. | TED | انا احب ان ارتدي و أجد ملابس جديدة ولاحقاً تصوير وتدوين ونشر عدة ألوان من الملابس الجنونية من اجل مناسبة واحدة |
| En iyi,saçmasapan çılgın gazete manşetlerinde geçen ifadelerin incelenmesi ile anlaşılabilir. | TED | والمثال الأكثر وضوحاً للفهم هو تلك العناوين الجنونية والهستيرية التي تتصدر الصحف |
| çılgın fikrin tam da olduğu şey, çılgınca olduğunu, ve yeryüzünün dolu, oyunun bittiğini söylüyorum. | TED | أن الفكرة الجنونية فقط أنها، جنونية، ومع كون الأرض مليئة، فإن تلك نهاية اللعبة. |
| çılgınca ama House sırf çılgınlık olsun diye çılgınca şeyler yapmaz. | Open Subtitles | انه جنون لكن هاوس لا يقوم بالامور الجنونية لأجل الجنون فحسب |
| Yaptığın delice planlar pek çok kez beni hayrete uğrattı. | Open Subtitles | لقد شاهدت بتعجب الكثير من الخدع الجنونية التي أنجبها عقلك، |
| Hayır, senin o deli saçması, aptalca kurtuluş stratejilerine karnım tok. | Open Subtitles | لا ، انا لن ارضى باي من تفاهات النجاة الجنونية الخاصة بك |
| O saçma umutlara sahip... ikinizin kaybolan zamanı telafi edeceğine dair. | Open Subtitles | لديه كل هذه التوقعات الجنونية عنكم يا رفاق تعوضون الوقت الضائع |
| Sonra çılgın fikrim o kadar da çılgın gelmemeye başladı. | TED | وسرعان ما لم تعد فكرتي الجنونية تبدو بتلك الجنونية. |
| Asıl çılgın düşünce ise, bizim baloncuğumuzun evrenin malzemelerin bulunduğu kaptaki bir dolu baloncuktan sadece biri olduğu. | TED | لكن الفكرة الجنونية فعلا هنا هي أن فقاعتنا، هي فقاعة داخل إناء عكر وعريض جدا مليء بالأشياء الكونية. |
| Şu beyninin içine bir girebilmeyi... ve neyin bu çılgın, anlamsız şeyleri yapmana yol açtığını bulabilmeyi isterdim. | Open Subtitles | لو استطعت فقط ان اتسلل داخل عقلك لكى افهم سبب قيامك بهذه الأفعال الجنونية والملتوية |
| Çocukken böyle çılgın fikirlerim vardı. | Open Subtitles | عندما كنت طفلاً كان لدى بعض الأفكار الجنونية |
| Çocukken böyle çılgın fikirlerim vardı. | Open Subtitles | عندما كنت طفلاً كان لدى بعض الأفكار الجنونية |
| Ama hep çılgın maceralara karıştım. | Open Subtitles | لكني أورط نفسي دائماً بهذه المغامرات الجنونية |
| Sevdiğim yanın, bu çılgın hareketlerin. | Open Subtitles | ما أحبه بك هو أنك تفعل هذه الأشياء الجنونية. |
| Yine aynı şekilde, bu tür çılgınca kombinasyonlardan oluşan milyonlarca video internette mevcut. | TED | ومرة أخرى، هناك الملايين والملايين من هذه الفيديوهات متاحة أون لاين في جميع هذه المجموعات الجنونية نوعا ما |
| Limiti zorlarken yaptığı çılgınca bir şey işte. | Open Subtitles | انه يفعل بعض الأمور الجنونية عندما يندفع نحو الحافة |
| Haftasonunun çılgınca yoğun olması kimin umurunda? | Open Subtitles | من يهتم بعطلة نهاية الأسبوع الجنونية تلك؟ |
| O kaçık, harika, delice parlak fikirleri bulurlar, bütün oda yaratıcı enerjiyle dolup taşar. | TED | ونحصل على تلك الأفكار الجنونية المبدعة وتصبح الغرفة مليئة بشحنة إبداعية |
| Bir planla başlayıp delice riskler alıp aileni ucu ucuna besleyecek kadar para kazanıp... | Open Subtitles | تبدأ بخطة جنونية تتحمّل المخاطر الجنونية بالكاد تجمع مالاً يكفي لإطعام عائلتك |
| Herhalde gün boyunca bizi öldürmeye çalışan deli çocuklardan biriydi. | Open Subtitles | ربما واحدة من الأطفال الجنونية التي تم بمحاولة قتل لنا كل يوم. |
| Sonra Depo mağazasına gidip inanılmaz para harcıyorsunuz. Sonra da bu dizme işine başlıyorsunuz, hiç bir zaman-- tamamen saçma. | TED | وتذهب إلى متجر صندوق حفظ الأدوات وتنفق أموالا طائلة. ومن ثم تبدأ عملية الفرز الجنونية التي لا-- إنها مجرد مكسرات. |
| Böylece bu kız evimin kontrolünü ele geçirmek için başka tuhaf yollara başvurmaz. | Open Subtitles | لكي لا تحاول هذه المزيد من الحركات الجنونية وتسيطر على منزلي |
| Sen sadece şu dünyadaki manasız bir çılgınlığa daha dur demek istemiştin. | Open Subtitles | لقد أردت لا شعورياً أن تنفذي واحدة من أكثر التظاهرات الجنونية بالعالم |
| Çünkü senin delilikleri katlandığı için bunu hakkediyor! | Open Subtitles | لأنه وبحق الجحيم يستحق ذلك لتحمله أفعالك الجنونية |