| O zaman cevabı bildiğim iç-in soruyu soramadığımı fark ettim. | Open Subtitles | وبعد ذلك أدركتُ بأنّه كَانَ لأن عَرفتُ ما الجوابَ سَيَكُونُ. |
| Bunun cevabı bariz bence. | Open Subtitles | أنا أوَدُّ أَنْ أُفكّرَ الجوابَ إلى ذلك واضحُ. |
| Pekala, test çözüyorsun diyelim, ve bir cevabı bilmiyorsun. | Open Subtitles | حسنا، بفرض أنّك تَأْخذ إختبار، وأنت لا تَعْرفُ الجوابَ. |
| Cevap, telefon faturalarında. | Open Subtitles | إنّ الجوابَ بفواتير الهاتف. أحتاجك للتحقق |
| Bunun cevabını bulduğum zaman beni tekrar davet edeceğinizi umuyorum. | Open Subtitles | عندما اجد الجوابَ علي ذلك اَتمنّى ان تدعوني مجددا |
| Sana şunu söylemek istiyorum öncelikle, intihar çözüm değildir. | Open Subtitles | حسنا ، ترفق ، أنا فقط أردت أن أقول كأن أمسك بالمضرب حالا الإنتحار لَيسَ الجوابَ. |
| Kalbinizi dinleyin cevabı orada bulacaksınız | Open Subtitles | فقط يَنْظرُ في قلبِكَ وأنت سَتَجِدُ الجوابَ. |
| Abdullah'a Velid'in onun emrine itaat edip etmediğini soracaksınız, cevabı evet. | Open Subtitles | اذا اتيت هنا لتسال عبد اللة اذا كان وليد بنفذ اوامرة فإنّ الجوابَ نعم. |
| # Mantıklı düşünürsen, cevabı basit | Open Subtitles | ؟ إنّ الجوابَ سهلُ إذا أخذته بشكل منطقي؟ |
| Ve cevabı da biliyorum -Hayır- Daima hayır. | Open Subtitles | وأعتقد أني أَعْرفُ الجوابَ لا هودائماًلا . |
| Biz asla doğru cevabı vermezdik. | Open Subtitles | نحن مَا أعطينَا الجوابَ الحقيقيَ. |
| Eğer biri bana cevabı söyleyebilirse. | Open Subtitles | لو ان شخص فقط يُخبرُني الجوابَ. |
| Tom Wilkins'i bulduğumuzda cevabı da buluruz. | Open Subtitles | نَجِدُ توم Wilkins، نحن سَنَعْرفُ الجوابَ. |
| Biliyon mu, merdivenleri koşmak benim promblemime Cevap olabilir. | Open Subtitles | تَعْرفُ، ركض الدرجاتِ يُمكنُ أَنْ يَكُونَ الجوابَ إلى مشكلتِي. |
| - Beni töhmet altında bırakacağı gerekçesiyle Cevap vermeyi reddediyorum. | Open Subtitles | على أساسَ أنَ الجوابَ ربما قد يُجرمني جيد |
| Beni töhmet altında bırakacağı gerekçesiyle Cevap vermeyi reddediyorum. | Open Subtitles | الجوابَ ربما قد يُجرمني مُجدداً، إننا سوف نُسريع الامور هنا |
| Frasier terapiye gelen hastaların çoğu gibi sen de sorduğun bu sorunun cevabını biliyorsun. | Open Subtitles | مثل أكثر المرضى تَعْرفُ الجوابَ إلى سؤالِكَ. |
| cevabını hepimizin bilmesi gereken bir soru. | Open Subtitles | بأنّها يَجِبُ أَنْ تَعْرفَ الجوابَ إلى، كلنا يَجِبُ أَنْ. |
| Siz bir cinayeti kabul ettiniz, sanırım cevabını biliyorsunuzdur. | Open Subtitles | أنت فقط إعترفتَ بالقَتْل؛ أعتقد تَعْرفُ الجوابَ. |
| Bak tatlım. Kaçmak çözüm değildir. | Open Subtitles | إستمعْ، حبيب، الركض لَيسَ الجوابَ. |
| Pete ve onun haydut arkadaşları çözüm değil. | Open Subtitles | بيت) و أصدقاءِه المجرمون لَيسوا الجوابَ) |