| Ve umarım bir gün ordular terhis edilip insanlık şiddet ve baskı olmadan beraber yaşamanın bir yolunu bulabilir. | TED | وأتمنى ذات يوم ان نتخلى عن حاجتنا لوجود الجيوش وان يتمكن البشر من العيش سوية دون عنف و دون قمع |
| İnsanların iklim ve çevre için sokaklarda ordular oluşturması, gerekirse hükümetlerin kapatılması gerek. | TED | الناس بحاجة لحشد الجيوش من أجل المناخ، جيوش من أجل البيئة، في الشوارع، وإسقاط الحكومات لو لزم الأمر. |
| orduları toparlamak için söylenen askeriyedeki şu deyişi duymuşsunuzdur: "Silah seslerinin geldiği yöne gidin!" | TED | ربما تكونوا قد سمعتم عن القول المأثور لتجميع الجيوش: سيروا نحو صوت النيران. |
| Romen, İtalyan ve Macar orduları yok edilmişti. | Open Subtitles | الجيوش الرومانيه، الأيطاليه والمجريه أبيدت عن بكرة أبيها |
| Hayat, olması gerektiği gibi akıp gidiyor ve hiçbir ordu da Roma'ya yürümüyor. | Open Subtitles | لقد انتهى اليوم و لم تسير الجيوش تجاه روما |
| Onegesio, Doğru Roma İmparatorluğu'nun kaç tane ordusu kaldı? | Open Subtitles | أونيجيسيو، كم عدد الجيوش التى تركتها الإمبراطورية الغربية؟ |
| Ve orduların büyüklüğü arttıkça, milli devlet politik ve lojistik savunma koşulları olarak meydana geldi. | TED | وكلما نمت الجيوش في الحجم، ترتفع أهمية الدولة كشرط سياسي ولوجستي للدفاع. |
| İstilacı ordular ve toplu yıkım söylentileri histeriye dayanmaktadır ve kesin olarak yanlıştırlar. | Open Subtitles | الشائعات عن الجيوش الغازية والدمار الشامل اللتي تستند على الهستيريا ، هي كاذبة تماما. |
| Bu gece sen ve ben Lepidus'la yemek yiyeceğiz. ordular, savaş alanları ve ölecek adamların listesini konuşacağız. | Open Subtitles | و سنتحدث عن الجيوش ,و ساحات المعارك ,و عن قائمة الرجال الذين سيقتلون |
| Çatışmalar durduğunda, ordular burada durmuştu. | Open Subtitles | عندما أنتهى القتال، كانت الجيوش موزعة بهذه الصورة |
| ordular savaş alanlarında yenilmeliler, gösteri alanında değil. | Open Subtitles | تُهزم الجيوش في ساحات المعارك، ليس بساحة الاصطفاف. |
| Yağma vaadiyle orduları savaş alanında tutabilmek üzere planlanmıştı. | Open Subtitles | هذه الحرب كانت بمثابة عملية نهب منظمة ولكى تظل الجيوش مسيطرة على كل شئ |
| Burada açtıkları gediklerden giren Küba ile Nikaragua orduları ilerleyerek "Büyük Ovalar" bölgesinde toplandılar. | Open Subtitles | لقد فتحوا مدخل هنا، والكل الجيوش الكوبية والجيوش نيكاراغوا اتت مشياً مباشرة، |
| Doğu cephesinde Rus orduları ilerlemeye devam etti. | Open Subtitles | على الجبهة الشرقية، واصلت الجيوش الروسية تقدمها |
| Efendim... büyücünün gittiğine dair bir söylenti ordu içinde hızla yayılıyor. | Open Subtitles | يا مولاي هناك إشاعات تنتشر في الجيوش بأنّها ذهبت. |
| Ama şu bir gerçek ki, şimdiye kadar toplanmış en büyük ordu ile karşı karşıyayız. | Open Subtitles | غير أنه لا مطلب نواجه به الجيوش المحتشدة ماسيفا |
| Almanya'nın tek çıkar yolu doğuda Rus ordusu saldırıya geçmeden batıda Fransa'yı dize getirmekti. | Open Subtitles | لذا كان أملهم الوحيد هو التعامل مع فرنسا في الغرب قبل أن تتمكن الجيوش الروسية الرئيسية من اجتياح الشرق |
| Allah'ın daha bilge ve merhametli olduğu söylenir... asırlar önce krallar arasında bir kral vardı... silahların ve orduların, gemilerin ve yardımcılarının efendisi. | Open Subtitles | يقال بنعمة الله كان يوجد ملك من بين الملوك سيد الجيوش والاسلحة والسفن العملاقة |
| Bu, sayımızın Düzen Efendileri'nin güçlü ordularını yenebilecek... ..kadar artmamasının nedeni. | Open Subtitles | لهذا أعدادنا لا تزيد بما يكفى لهزيمة الجيوش الهائلة المتوفرة للوردات نظام الجواؤلد الحاكم |
| Küçük kız kardeşim, Papalık ordularının yapamadığını yapmış. | Open Subtitles | أختي الصغيرة حققت مالم تحققه الجيوش البابوية |
| ..her iki kıyıya asker yığacak kardeş kardeşe sırt çevirecek.. | Open Subtitles | يخلق الجيوش على شواطئه يقلب الأنسان ضد أخيه |
| Sovyet ordusunu son derece acımasız, şiddetli bir hücumla ve iyi bir taktikle kuzeye ve doğuya doğru geri püskürteceğiz. | Open Subtitles | سندفع الجيوش السوفيتية نحو الخلف في الشمال والشرق بهجوم هائل وقاسٍ |
| Sokaklara orduyu yigsa, kimse tek kelime soramaz. | Open Subtitles | بإمكانه أن يضع ينشر الجيوش فى الشوارع ولن يسأله أحد عن ذلك. |
| ve bu yüzden bugün, İran dünyanın en büyük siber ordusuna sahip. | Open Subtitles | ولهذا اليوم، "إيران" لديها واحد من أكير الجيوش الإلكترونية في العالم |
| Sen daha doğmadan yüzlerce yıl önce ordulara komuta eden bana hem de. | Open Subtitles | أنا ، من أمر الجيوش مئات السنين قبل مولدك |
| Yönettiğim özel ordulardan biriyle önemli bir iş üzerindeyim. | Open Subtitles | أنا في خضم أعمال هامة مع واحد من الجيوش الخاصة التي اُديرها |
| - Bir hırsız grubunu uzaklaştırmak için yerel bir orduya yardım ediyorum. | Open Subtitles | أنا أساعد أحد الجيوش في طرد مجموعة من اللصوص |