| Yüzeydeki su molekükü merkezdeki Molekül tarafından sürekli içe doğru çekilir. | TED | لذا فإن جُزيء الماء على السطح يُسحَب للداخل باستمرار من قِبل الجُزيء الذي في المركز. |
| Geçen sefer Molekül Adam şehre geldiğinde neredeyse onunla beraber gidiyordu. | Open Subtitles | أخر مرة أتى بها رجل الجُزيء إلى المدينة , هو تقريبا غادرها أيضا |
| Molekül Çocuk o arabaları daha da ağırlaştırdı. | Open Subtitles | فتى الجُزيء جعل تلك السيارات أثقل بكثير |
| Bu parçacık negatif yüklüdür. | Open Subtitles | لو أنه إنحنى فى الاتجاه المُعاكِس، فإن هذا الجُزيء سالِب الشُحنه. |
| Daha fazla renk, daha fazla enerjili parçacık olduğunu. | Open Subtitles | كُلما ازداد اللون، كلما كانت الطاقة التى يملُكها الجُزيء أكبر. |
| - Molekül Adam bunu yapamazdı, değil mi? | Open Subtitles | -رجل الجُزيء لا يستطيع القيام بهذا , إليس كذلك ؟ |
| - O Molekül Adam değil. | Open Subtitles | -هذا ليس رجل الجُزيء |
| - Daha çok Molekül Çocuk. | Open Subtitles | -كأنه طفل الجُزيء |
| Molekül Adam. | Open Subtitles | -رجل الجُزيء |
| Molekül Adam mı? | Open Subtitles | -رجل الجُزيء ؟ |
| Böylece görebilirsiniz tek bir parçacık olduğunu | Open Subtitles | أيضاً ، يُمكِنك أن ترى ها هُنا الجُزيء الأُحادي و قد تخلّى عن حِفنة من الطاقة فى المرحلة الابتدائيّة من المُسعِّر. |
| Teorik olarak parçacık hızlandırıcı içinde oluşturulabilir . | Open Subtitles | و هذا الجُزيء المُطابِق، يُمكِن نظريّاً أن ينشأ فى مُسرِّع الجُزيئات. |
| Zor parçacık ,her şeye kütle verir | Open Subtitles | الجُزيء المُخادِع، الذى يُعطى الكُتله لكل شيء، |