| Sanırım tüm Müslümanlar bir gün hacca gitmeyi hayal ederler. | Open Subtitles | أعتقد أن كل المسلمين يحلمون بأداء فريضة الحج يوماً ما |
| Diyelim ki seyahat endüstrisindeyseniz hacca bakın. | TED | ان كنت تعمل في صناعة السفر بأي شكل, انظر الى الحج |
| hacca gittikten sonra dinimi daha fazla küçük düşüremeyeceğimi anladım. | Open Subtitles | بعدما أديت فريضة الحج أدركت أننى لم يعد من الممكن أن أعيب دينى |
| Yalnız bu yıl için gelecek yıl hac yolculuğuna çıkabilirsiniz... | Open Subtitles | على اى حال ، قد تواصل مناسك الحج العام المقبل |
| Tarihçiler hac yolculuğunda yazılan ilk kitabın bu olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | يعتقد المؤرخون أنه أول كتاب مكتوب على الإطلاق عن الحج |
| Bu kutsal yolculuk olmasaydı, bu figürlerin çoğunun hiçbir zaman tanışma şansı olmazdı. | TED | لولا رحلة الحج تلك، لما حظت تلك الشخصيات أبداً على فرصة للتعارف والحديث. |
| - Bendeki elbiseyi bir dene. Mükemmel. Tam da şu hacı çadırının altında gizlediğin varlıklar için yapılmış. | Open Subtitles | جربّي هذا الفستان لدي ، إنّه مناسب ، و قد صُنِع خصيصاً ليناسب هذه الأجزاء التي تخبأنيها تحت لباس الحج خاصتك. |
| Ve hep beraber haccın gereklerini yapmaya başladılar. Bu zaman boyunca, | Open Subtitles | وقد بدأوا فى مزاولة حقوقهم بإتمام شعائر الحج |
| Hacc'ın gereklerinden biri senin kurbanını kesmendir. | Open Subtitles | وقد أشارت عليه بنصيحة ممتازة جزء من مشاعر الحج هو التضحية بجمل |
| Uzunca düşündükten sonra, Hintlilerden hacca gittikleri zaman vergi ödemelerini istemenin inancı parayla ölçmek demek olduğunu farkettim. | Open Subtitles | بعد التفكير والتعمق أرى أن فرض ضريبة الحج على الهندوس بمثابة الإهانة للديانة والعقيده |
| Her Yahudi ölmeden İsrail'e hacca gelmeli diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أؤمن أن كل يهودي عليه الحج إلى إسرائيل قبل مماته |
| Sonra, ikinizi evlendirip hacca gideceğim. | Open Subtitles | ثمّ , يَحْصلُ على كِلاكما مُتَزَوّجِ ويَذْهبُ إلى الحج. |
| hacca gitmek de ruhunu yıkamak gibidir. | Open Subtitles | حسناً , ذهابك الى الحج هو مثل الحمام لتنظيف روحك |
| hacca gitmeyi istiyorum. Mekke'ye kutsal bir seyahat. | Open Subtitles | ، نويت أن أذهب إلى الحج . "أو إلى الرحلة المقدسة إلى "مكة |
| Hayatta en az bir kez hacca gitmelisiniz. | Open Subtitles | . إتمام الحج, على الأقل مرة فى حياته |
| Uttar Pradesh'te, isyancılar hac'dan dönen yolcuları taşıyan bir treni hedef almışlar. | Open Subtitles | وفي ولاية أوتار براديش، استهدف المتظاهرون القطار يحمل الركاب العائدين من الحج |
| 1987'de on binlerce insan Suudi Arabistan'da hac ibadeti için toplandı | TED | في عام 1987، اجتمع عشرات الآلاف من الناس في السعوديّة من أجل موسم الحج السنويّ. |
| Şu insanlara bakın, son yılların en kalabalık hac mevsimi. | Open Subtitles | إنظرْ إلى كُلّ هؤلاء الناسِ. إنه موسم الحج الأكثر نجاحا في كل السنوات. |
| Mağarada yapılan kazılar buranın antik dünyalı ziyaretçiler için büyük bir kutsal mekan olduğunu ortaya çıkarmaktadır. | Open Subtitles | الأبحاث في هذا الكهف كشفت أنه كان من أهم مشاعر الحج للزوار في العالم القديم |
| kutsal yolculuğa çıkıyor sanki. | Open Subtitles | إنها تعتقد بأنها سوف تذهب إلى الحج لماذا لا تتوقفين عن التذمر ؟ |
| Bu yıl hacı olarak gidecekler. | Open Subtitles | سيذهبوا هذا العام في طريقهم إلى الحج |
| Muhammed bu günkü şekliyle haccın nasıl yapılacağını gösterdi. | Open Subtitles | وخلال تلك الفترة قام محمد بالتعريف بمناسك الحج |
| Kurban kesimi Hacc ibadetinin bittiğini gösterir. | Open Subtitles | التضحية الدينية بحيوان كانت عادة علامة على انتهاء لمشاعر الحج |