| - Bak, biliyorum bu konuda konuşmak istemiyorsun, ancak şunu da biliyorum ki, yani.. | Open Subtitles | وأعرف انك تعرف وأنك لا تريد الحديث بهذا الشأن |
| -Bak, biliyorum bu konuda konuşmak istemiyorsun, ancak şunu da biliyorum ki, yani.. | Open Subtitles | وأعرف انك تعرف وأنك لا تريد الحديث بهذا الشأن |
| Neden sadece ona artık bu konuda konuşmak istemediğini söylemiyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تخبرهُ بأنّك لا تودّ الحديث بهذا الشأن معهُ مُجدّدًا؟ |
| Bu konu hakkında konuşabilmek isterdim. | Open Subtitles | لأود أن نتمكن من تبادل الحديث بهذا الشأن |
| "Bu konu hakkında konuşabilmek isterdim." | Open Subtitles | لأود أن نتمكن من تبادل الحديث بهذا الشأن |
| Şu an gerçekten bunları konuşmak istemiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أنا حقا َلا أريد الحديث بهذا الشأن الأن .. حسناَ ؟ |
| Şu an gerçekten bunları konuşmak istemiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أنا حقا َلا أريد الحديث بهذا الشأن الأن .. |
| Gibbs yüzünden. Bak, bu konuda konuşmak istemediğini biliyorum ama... | Open Subtitles | بسبب غيبس. أنظر, أعلم أنك لا تريد الحديث بهذا الشأن, ولكن.. |
| Stewart, bu konuda konuşmak istemediğini biliyorum ama vurulanların çoğu, travma sonrası stres bozukluğu yaşarlar. | Open Subtitles | ستيوارت)، أعلم أنّك لا تريد الحديث بهذا الشأن) لكنّ من يصابون بالنار غالباً يعانون من صدمةٍ شدّيّةٍ نفسيّة |
| Gerçekten bu konuda konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد الحديث بهذا الشأن |
| Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لقد إكتفيت من الحديث بهذا الشأن |
| Bu konu hakkında konuşamayacağımı biliyorsun. | Open Subtitles | تعرفين إنني لا يمكنني الحديث بهذا الشأن |