| Arabanın altına biraz çakıl ve çalı çırpı koyarsan böyle çekiş gücünü arttırır. | Open Subtitles | ضع شيء أسفل السيارة كهذه مع قليل من الحصى والعصي مما يمنحها الاحتكاك |
| Arabanın altına biraz çakıl ve çalı çırpı koyarsan böyle çekiş gücünü arttırır. | Open Subtitles | ضع شيء أسفل السيارة كهذه مع قليل من الحصى والعصي مما يمنحها الاحتكاك |
| Böylece, bazen çakıl gibi duyuluyordu ve bazen de kahve ve krema gibi. | Open Subtitles | لذلك يبدو صوتي بعض المرات وكأنه الحصى. وبعض المرات يكون مثل القهوة والكريما. |
| çakılların İtalyan derisine ne yaptığını biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف ما يفعله الحصى للجِلود الإيطالية؟ |
| taşlar cerrahi olarak iki yerden çıkartılabilir. | Open Subtitles | يمكن استئصال الحصى جراحياً عن طريق واحدة من طريقتين |
| Sıvı yakıtlar, plastik ve hatta sentetik çakıl olabilir. | TED | قد يكون ذلك الوقود السائل أو البلاستيك، أو حتى الحصى الاصطناعي. |
| Ve bu çakıl taşları ve bitki çökeltileri arasında ve buzla kaplı ve buzla kaplı olmayan sular arasında yaklaşık 35 değişim bulduk. | TED | ورأينا حوالي 35 من التناوبات بين المياه المفتوحة و المياه المغطاة بالجليد، بين الحصى وتلك الرواسب النباتية. |
| Bizi gökyüzüne postalayabilecek her çakıl taşını, her çukuru görüyorum | Open Subtitles | لكننى أرى كل الحصى وكل الحفر التى قد تتسبب فى قتلنا |
| çakıl yoldaki adımlarına kulak verdin... ama pencerenin gerisinden hiçbir şey duyamadın... ve muhtemelen yol çakıl da değildi zaten. | Open Subtitles | ...استمعت إلى خطواته على الحصى ولكن لم تستطيعي السماع ...عبر النافذة ،ومن المحتمل عدم وجود أي حصى على أي حال |
| Şu deliklere baksana, ha? Şu çakıl yığınlarına, kum yığınlarına, hurda yığınlarına. | Open Subtitles | أنظر إلى تلك الثقوب ولديك كومة الحصى وأكوام الرمل وأكوام الخردة |
| çakıl taşı gayet standart ama neyle kaplanmış olduğuna bak. | Open Subtitles | حسناً الحصى كان ذو مواصفات قياسية لكن ألق نظرة على غلافه |
| Hodgins, saçında çakıl buldu ama çakılla ölmesi, olası değil. | Open Subtitles | هودجينز وجد حصى في شعهرها لكن الموت بسبب الحصى غير محتمل |
| Özellikle dünyaya geldikleri çakıl yığınlarına ulaşmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | يحاولون الوصول إلى موضع الحصى الدقيق حيثما فقسو |
| Eylül ayının başında somonlar yumurtlama sahalarına, 4 yıl önce doğdukları çakıl araziye varmak üzere. | Open Subtitles | بحلول أوائل سبتمبر يكون السلمون قد وصل تقريباً لأماكن التوالد رقعة الحصى المحدّدة التي فقسو بها قبل أربع سنوات |
| çakılların İtalyan derisine ne yaptığını bilir misin? | Open Subtitles | أتعلم ما يفعله الحصى للجلود الإيطالية؟ |
| Katil orada durmuş, çatıdaki çakılların üstünde. | Open Subtitles | القاتل وقفت هناك، الحصى على السطح. |
| Oh,sadece size bir hediye bırakıyordum. Yüzünüze fırlattığım taşlar yüzünden özür dilemek için. | Open Subtitles | كنت فقط أترك لكِ هدية اعتذاراً مني عن إلقاء الحصى بوجهك |
| Hayır, hayır, hayır. Son Pebble oynadığımda, bir daha asla başka kulüp seçmeyeceğime yemin etmiştim. | Open Subtitles | لا، آخر مرة لعبتُ فيها الحصى أقسمتُ إنني لن أنضم ثانية إلى أيّ نادٍ |
| Ayakkabıların çakıllı yol için uygun değildi. | Open Subtitles | حذاء المدينة الذي كنتِ ترتدينه لم يكن مناسبا لأرضية الحصى |
| Tabii iki senede bir çakıllar inceldiğinde bunları değiştirmek zorunda kalıyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | بالتأكيد عليك تجديد ذلك كل عامين، صحيح؟ عندما يصبح الحصى صغيراً. |
| 10.000 yıl önce, Atacama ilk sakinleri... deniz tarafından yıkanan çakılları topladılar. | Open Subtitles | منذ عشرة آلاف عام كان السكان الأوائل للأتاكاما يجمعون الحصى الموجودة بالقرب من البحر |
| Şehrin dışındaki çakıl taşlarını kullanacağız | Open Subtitles | لديك الكثير من الحصى خارج المدينه |