| Ahır nasıl bir ahırsa bu kitap da öyle bir kitap. | Open Subtitles | . الكتاب عبارة عن كتاب . مثل الحضيرة كانت حضيرة فحسب |
| Çocuklara Ahır yakan efsanesinin sonunun böyle bittiğini söylemeyi uygun gördük. | Open Subtitles | فعندما أخبرنا الأطفال بالأسطورة الذي أحرق الحضيرة |
| Onun kadar öfkeliydi. ahıra bakmak istiyorsa, bakabileceğini söyledi. | Open Subtitles | كانت غاضبة مثله ، وطلبت منه لينظر في الحضيرة ليتأكد |
| Bu buzağı dışarıda geceyi çıkaramaz. Onu ahıra götürelim. | Open Subtitles | هذا العجل لن يدوم الليل خارجا هنا لنضعه في الحضيرة |
| Sonra atıyla ahırdan çıktı. Annem de başı öne eğik arkasından geliyordu. | Open Subtitles | وخرج من الحضيرة يجر حصانه خلفه ، وامي كانت مطأطأة الرأس |
| O mekikte beni yaşamaya bırakın. Sonra bu kahrolası ahırda öleyim mi? | Open Subtitles | تركتني أعيش على تلك السفينة وألقى حتفى في هذه الحضيرة الملعونة؟ |
| o Ahırı yakarak sadece kendi geleceğimi değil | Open Subtitles | أنا لم أخرب مستقبلي فقط عندما أحرقت تلك الحضيرة |
| Ulaşım aracımız ahırın zeminine saçılmış durumda. | Open Subtitles | وسيلة نقلُنا جميعها في أنحاء الأرضية في ذلك الحضيرة |
| O Ahır kapısı beni ikiye bölebilirdi. Oku şunu. | Open Subtitles | باب الحضيرة ذاك كاد أن يشقني لنصفين ، اقرأيه |
| Ama geçen sefer onu Ahır kurtarmıştı. | Open Subtitles | . ولكن الحضيرة , قد انقضت حياته في المرة الاخيرة |
| Büyütülecek ne var? Altı üstü bir Ahır. | Open Subtitles | . انه ليساً امراً كبيرة . انها الحضيرة فحسب |
| Bu eski Ahır paramparça olmalıydı. | Open Subtitles | . هذه الحضيرة القديمة , من المفترض ان تتحول الي شضايا |
| Asıl kötü olan, bir ahıra gelip terbiyecinin işine engel olmaktır. | Open Subtitles | العمل السيء القدوم إلى الحضيرة ومقاطعة عمل المدرب. |
| Ama ben de öyle. Muhafızlar Audrey'nin yarın ahıra girmesini istiyor. | Open Subtitles | الحراس يريدون من " اودري " الدخول . الي الحضيرة غداَ |
| Ben ahıra giriyorum ve sorunlar 27 yıllığına son mu buluyor? | Open Subtitles | . ادخل الي الحضيرة , و الإضطرابات ستنتهي لـ 27 عام ؟ |
| ahırdan ve Colorado'lu çocuktan ne istiyorsun? | Open Subtitles | أخبريني , ما الذي تريدينه من الحضيرة ؟ و من فتى كولورادو؟ |
| - Amacım o değildi. Vince Audrey'i ahırdan uzak tutmaya çalışacağımı biliyor. | Open Subtitles | . فينس " يعلم بأنني سأحاول ابقاء " اودري " خارج الحضيرة" |
| Çıplak ayakla yiyeceksen yemeği ahırda atlarla yesene. | Open Subtitles | إذا كنت ستأكلين وأنت حافية لم لا تأخذي العشاء مع الحيوانات في الحضيرة |
| Farmer'ın roketi aşağıda görmüş olduğunuz ahırda duruyor. | Open Subtitles | صاروخ المزارع يقع في الحضيرة التي ترونها في الأسفل |
| Bizi buradan attırdığımda sadece Ahırı yakmamışım. | Open Subtitles | عندما تسببت في إخراجنا من هنا أنا لم أدمر الحضيرة فقط |
| Yap şunu! Ahırı ben yaktım tamam mı? Ben yaptım, sen değildin. | Open Subtitles | أنا الذي أحرق الحضيرة لم يكن أنت الذي احرقها |
| Howard ahırın yalnızca ben hazır olduğumda ortaya çıktığını söyledi. | Open Subtitles | . هوارد , قال بأن الحضيرة , ستأخذني عندما اكون مستعدتاً لها فحسب |
| Ambarın dışından alınan örnekler insan DNA'sı içeriyor. | Open Subtitles | الوسخ من الخارج الحضيرة أظهرَ نتيجة إيجابية لفحص الدي إن أي البشري. |
| Korkarım aradığınız yanıtları bu ambarda bulamayacaksınız. | Open Subtitles | أخشى أن الأجابة التى تبحثين عنها لن تجديها في هذه الحضيرة. |