| Sanırım hepimiz farkındayız ki sahip olduğun tek şans, kötü şans. | Open Subtitles | اعتقد اننا متأكدين ان الحظ الوحيد الذي لديك هو الحظ السئ |
| Niye? Karını doğmadan önce görmek kötü şans getirir diye mi? | Open Subtitles | لماذا، لأنه من الحظ السئ أن ترى زوجتك قبل أن تولد؟ |
| Kütüphaneye geçinceye kadar kötü şans hakkındaki şu eski hurafe aklıma gelmemişti: | Open Subtitles | لقد قالت انها كانت فى المكتبة, انى اتذكر هذا بسبب خرافة الحظ السئ, |
| Yine kötü şans. Onun suratını sevmiyorum, Loretta. | Open Subtitles | المزيد من الحظ السئ لا أحب وجهه يا لوريتا، لا أحب شفتاه |
| Kötü şansı kandıramazsın, teknik olarak sıyrılamazsın ondan. | Open Subtitles | انت لن تستطيع خداع الحظ السئ ولن تستطيع العبور خلاله |
| Dengesiz tipler yüzünden bazı talihsizliklere uğradık. | Open Subtitles | ولقد حالفنا الحظ السئ كثيرا مع بعض الاشخاص الغير مستقرين |
| kötü şans onunla tanıştığında başladı! Sana diyorum, bu gün lanetli! | Open Subtitles | كانت معرفتك بها هي الحظ السئ فلتعلمأنهذااليومشؤم. |
| Yedi yıl kötü şans getirir derler. | Open Subtitles | ألا يقال أن كسر المرايا يجلب الحظ السئ لسبع سنين |
| Yedi yıl kötü şans getirir derler. | Open Subtitles | ألا يقال أن كسر المرايا يجلب الحظ السئ لسبع سنين |
| kötü şans getirir bu, tüm gece oynamalısın. | Open Subtitles | سيجلب لك الحظ السئ. يجبُ أن تلعبَ طوال الليل. |
| -Hepimizin üzerine kötü şans getirdin şimdi. | Open Subtitles | لقد جلبت الحظ السئ علينآ كلنآ. |
| Tek getirisi kötü şans. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذي نحصل عليه هو الحظ السئ |
| kötü şans... ..zehir gibi. | Open Subtitles | أنا أجلب الحظ السئ أو أنني سماً |
| Kendi elini sarmanın kötü şans getirdiğini biliyor muydun? | Open Subtitles | انتَ تعلم انهُ يجلب الحظ السئ عندما تربطَ يديكَ ...وانتَ |
| - kötü şans getirdiğimi söylüyor. | Open Subtitles | نعم,هو يقول اننى اجلب الحظ السئ |
| Bu da kötü şans demektir. Rüzgâra karşıyız! | Open Subtitles | هذا يجلب الحظ السئ نحن نطير ضد الرياح |
| Önünde yalan söylemek kötü şans getirir. | Open Subtitles | الحظ السئ سيلازمك أن كذبت أمامه |
| - Hayır. kötü şans. | Open Subtitles | لقد صدمته حافلة - لا، إنه الحظ السئ - |
| Bana şu salak "10 kişiye göndermezsen kötü şans yakanı bırakmaz" maillerini yollayıp duruyorsun. | Open Subtitles | ترسل لي تلك الرسائل القذرة و تقول لي... "ارسلها لعشرة أشخاص أو يلازمك الحظ السئ" |
| Kötü şansı aldatamazsın. Detaylara girerek atlatamazsın. | Open Subtitles | انت لن تستطيع خداع الحظ السئ ولن تستطيع العبور خلاله |
| Dengesiz tipler yüzünden bazı talihsizliklere uğradık. Sizin konumunuzdaki bir adam için bu bir olanaktır. | Open Subtitles | ولقد حالفنا الحظ السئ كثيرا مع بعض الاشخاص الغير مستقرين |